240 likes | 512 Views
Ortaçağda Bilim. Bir kısmı Hıristiyan keşişler tarafından Latince ve Yunanca’dan çevrilen eserlerin çoğu Müslüman ve Yahudi bilim insanları tarafından Yunanca ve Arapça’dan Batı dillerine kazandırılmıştır. İlk Üniversiteler. Bologna (1088) Paris (1160) Oxford (1167) Cambridge (1209)
E N D
Ortaçağda Bilim • Bir kısmı Hıristiyan keşişler tarafından Latince ve Yunanca’dan çevrilen eserlerin çoğu Müslüman ve Yahudi bilim insanları tarafından Yunanca ve Arapça’dan Batı dillerine kazandırılmıştır.
İlk Üniversiteler • Bologna (1088) • Paris (1160) • Oxford (1167) • Cambridge (1209) • Salamanca (1218) • Padua (1222) • Napoli (1224) • Toulouse (1229) • Salerno (1231) • Orléans (1235) • Siena (1240) • Valadolid (1241) • Northampton (1261) • Murcia (1272) • Macerata (ITA) (1290) • Coimbra (POR) (1290) • Alcalá (ESP) (1293) • Roma (1303) • Peguria (1308) • Floransa (1321) 1500’lerde Avrupa’da 70’in üzerinde üniversite bulunmaktaydı ve ağırlıklı olarak ilahiyat, tıp, doğa bilimi ve hukuk eğitimi verilmekteydi. Önceleri kiliselerin bir parçası olarak, sonraları loncalar şeklinde görece bağımsız olarak kurumsallaşan üniversiteler, Bilimsel Devrimin hazırlandığı mekânlar olmuşlardır.
Oxford Üniversitesi’nde, daha 13. yüzyılda deneysel bilimin filizlenmesini sağlayan kişi, Roger Bacon (1214–1292) olmuştur. Bu ilk filizlenme, 1277 yılında Kilisenin büyük bir hışmına uğramıştır. R.Bacon suçlanmış, bir dizi yasak getirilmiş ve Avrupa tekrar karanlık bir döneme girmiştir. 1315 ile 1317 yılları arasındaki korkunç kıtlığı, 1337 yılında başlayan Yüz Yıl Savaşları izlemiştir. 1347 ile 1350 yılları arasında ise, Batı uygarlığının o güne kadar gördüğü en ölümcül felaket yaşanmıştır. Veba salgını tüm Avrupa kırıp geçirmiştir. Avrupa’da salgın öncesi nüfus düzeyine, ancak yaklaşık 250 yıl sonra ulaşılabilmiştir.
Tarımdaki gelişmeler (demir pulluk, sürüm tekniği, dönüşümlü ekim) • Ilıman iklim, nüfus artışı • Yün üretimi ve tekstil teknolojileri • Su ve rüzgâr değirmenleri • Denizcilik • Matbaa • Mekanik saat 13. yüzyılın son çeyreğinden 15. yüzyılın ilk çeyreğine kadar bir duraklama dönemi yaşanmıştır. Bu dönem yaklaşık 150 yıl sürmüştür.
Coğrafî Keşifler a) Avrupa’da feodalizmin ikinci döneminde başlayan iktisadî gelişmenin daha fazla mala ve pazara ihtiyaç göstermesi. Fakat Doğu’ya giden yolların Osmanlılar tarafından Avrupalılara kapatılması, Hindistan’a ulaşan başka bir yolun aranmasını gerekli kılıyordu. b) Gemicilik ve denizcilik tekniklerinde okyanuslara açılabilecek ilerlemeler meydana gelmişti. c) Altın , gümüş vb. ile Avrupa’nın zenginleşmesi
Ortaçağın en önemli icatları ve keşifleri, JohannesStradanus tarafından 1580’li yıllarda şu şekilde sıralanmaktadır: • Yeni Dünya (Amerika): Büyük coğrafî keşiflerin sonucu. • Manyetik Pusula: Çinliler tarafından ilk kez MS 11. yüzyılda denizcilikte kullanılmıştır. Avrupa’da ise 12. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. • Barut: İlk kez Çinliler tarafından askerî amaçlarla MS 10. yüzyılda kullanılmıştır. Avrupa’da kullanımı 15. yüzyılın başlarına rastlar. • Matbaa Makinesi: Çin’de ilk basım tekniği 8. yüzyılda bulunmuştur. Avrupa’da matbaacılık, yeni tekniklerle 1440 yılında ortaya çıkmıştır. • Mekanik Saat: İlk kez 11. yüzyılda Çin’de ortaya çıkmıştır. Avrupa’da 14. yüzyılda geliştirilmiştir. • Frengi tedavisinde kullanılan guayak ilacı. • Damıtma. • İpekböceği. • At üzerinde savaşmayı olanaklı kılan üzengi.
Rönesans (1440 – 1540) • 14. yüzyılda İtalya’da başladı. • Antikçağın mirasını sahiplendi. Eski eserlerin çevirisi yapıldı. • Hümanizm • Coğrafî keşifler • Leonardo Da Vinci (1452 – 1519) • İlk bilim toplulukları (1601, Roma, Accademia del Lincei) • İlk üniversiteler • Reformasyon
Bilimsel Devrim • Bilimsel Devrim; güneş sisteminin, evrensel çekim yasasının, ışık, vakum ve gazların özelliklerinin, kısacası fiziğin tüm alt alanlarıyla ortaya konması gibi olağanüstü gelişmeleri betimleyen bir kavramdır. Bilimsel Devrim, Avrupa’da başlamış ve tüm dünyaya yayılmıştır. Bilimsel Devrim’in temelleri Rönesans ve Reformasyon dönemlerinde atılmıştır ve kapitalist üretim biçimi ve sistemin ortaya çıkışı, devrime hızlandıran en temel faktör olarak kabul edilebilir. • Başlangıç noktasını, iki önemli kitabın yayımlandığı yıl (yani 1543) olarak tespit etmek genel olarak kabul görmektedir. • Kopernik’in öldüğü yıl basılan ve astronomide bir devrim yaratan kitabı “De Revolutionibus Orbium Coelestium” (Gökcisimlerinin Dolanımı Üzerine) • Andreas Vesalius’un “De Humani Corporis Fabrica” başlıklı anatomi atlası
Kopernik (1473 – 1543) • Modern astronominin kurucusu olarak kabul edilen Kopernik [Copernicus], göksel sisteme ilişkin eski anlayışın baştan sona yanlış olduğunu iddia etmiş ve dünyanın merkezinde olduğu bir evren yerine, güneşin merkezinde olduğu bir sistemi tasavvur etmiştir. • Evreni iç içe geçmiş (ve merkezinde güneşin bulunduğu) küreler şeklinde kurgulamıştır. Çok az gözlem yapan ve eski hesaplamaları yeni bir sisteme oturtan Kopernik, gezegenlerin güneşe göre konumlarını doğru bir sırayla tespit edebilmiştir. • Kopernik fiziği, insanın evren ve tanrıyla olan ilişkilerini radikal bir şekilde etkilemiştir. Dünyanın sonsuz sayıdaki yıldızlardan biri olan Güneşin etrafında dolandığına inanan Kopernik, dünyanın yaradılışın özgün bir odak noktası olduğu düşüncesinden ayrılarak Batı’nın değer yargılarındaki değişimin başlangıç noktası oluyordu.
Tycho Brahe (1546–1601) veJ. Kepler (1571–1630) • Tycho Brahe, Danimarka’da kraliyetin desteğiyle kurduğu iki büyük gözlemevinde (aynı zamanda araştırma merkezi) uzun yıllar çalışmıştır. Yüzlerce yıldızın konumunu tam olarak belirleyebilmiştir. • En önemlisi, kapalı bir sistem olarak kurgulanan küresel evren modelini sarsacak olan kuyruklu yıldız keşfi ve onun yörüngesini tespit etmesidir. • 1600 yılında asistanlığa kabul ettiği Kepler’e Mars’ın yörüngesini hesaplama görevini verir. Kepler, altı yıl boyunca Mars’ı inceler ve 900 sayfalık not tutar. Vardığı sonuç, eliptik bir yörüngedir. • Kopernik sisteminin doğru çalışan yeni ve nihaî modelini ünlü eseri, “Astronomia Nova” (Yeni Astronomi) 1609 yılında yayımlanmıştır.
Kepler’in ünlü yasaları şöyle özetlenebilir: • Bütün gezegenler, merkezlerinden birinde güneşin yer aldığı elips biçimli yörüngeler üzerinde hareket eder. • Bir gezegeni güneşe bağlayan doğru parçası eşit zaman aralıklarında eşit alanları taramaktadır. Yani gezegenler sabit ve aynı hızda hareket etmezler. • Gezegenlerin güneşin etrafındaki dolanım süreleri (1 yıl) ile güneşe olan uzaklıklarının çok hassas ölçümleri sonucunda, gezegen yılının karesinin o gezegenin güneşe olan uzaklığının küpü ile orantılı olduğu tespit edilmiştir.
Galileo Galilei (1564–1642) • Astronomi ve fiziğe, geleneksel biçimde felsefe açısından yaklaşmak yerine, matematiksel bir yaklaşımı tercih etmiştir. İnsanlık tarihinde matematiksel fizik düşüncesi, daha doğrusu fiziksel dünyanın matematikleştirilmesi düşüncesi ilk kez Galilei’nin çalışmalarında somutlaşmıştır. • Galilei’ye göre, havası alınmış bir ortamda farklı ağırlıktaki cisimler yere aynı hızla ve aynı anda düşeceklerdir. • Galilei, cisimleri 20 kat büyüten bir teleskop geliştirmiştir. 1609 yılında geliştirdiği bu teleskopuyla çok önemli gözlemler yapmış; güneş lekelerini, yüzlerce yeni yıldızı, Satürn’ün halkalarını ve Jüpiter’in dört uydusunu keşfetmiştir. • Galilei’nin yapığı en önemli şey, Kopernik-Kepler sistemini yaymak için “Dialogo” adlı eseri (1632) yayımlamasıdır. Kitabın İtalyanca olması, Kilisenin tepkisini büyütmüştür. Galilei, ev hapsi cezası almış ve son on yılını evinde yeni kitaplar yazmakla geçirmiştir.
Isaac Newton (1642–1727) • Mekaniğin üç temel yasası ile yerçekimi yasasını formüle ettiği ve 1687 yılında yayımlanan ünlü eseri “Principia Mathematica Philosophia Naturalis” (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), modern bilimin temeli kabul edilir. • Diferansiyel ve integral hesabı bularak çalışmalarını kanıtlama zorluğunu kendi kendine aşmıştır. • Newton, hareketin temel yasalarını bulmuştur: a) Her cisim bir kuvvet tarafından etkilenmediği sürece içinde bulunduğu hareketsizlik durumunu korur ya da düzgün hareketini sürdürür. b) Hareketle oluşan değişim, cisimlere uygulanan kuvvet ile doğru orantılı olarak ve bu kuvvetin etkisinin doğrultusunda ortaya çıkar. c) Her etkinin karşısında buna eşit ve ters yönde bir tepki vardır.
Galilei’nin gezegenlerin hareketleri açıklarken karşılaştığı güçlük, Newton tarafından aşılacaktır. Newton, Galilei’nin sarkaç deneylerini inceledikten sonra geliştirmeye başladığı merkezkaç kuvveti kavramını 1665 yılında ortaya atmıştır. Boşlukta serbest olarak dolaşan gezegenlerin, aslında bir çekim kuvveti sayesinde düzenli hareket ettiklerini belirleyebilmek için bu kavrama ihtiyaç duymuştur. Gezegenler, merkezkaç kuvveti sayesinde yörüngelerinden sapmadan hareketlerine devam etmektedirler. Newton’un ulaştığı bu bilimsel gerçek aslında Kepler’in ünlü üçüncü yasasının kanıtlanmasından başka bir şey değildir.
Bilimsel Devrimin Değerlendirilmesi • Fizik ve astronomi alanlarında görülen devasa gelişmelerde simgeleştirilebilir. • Bunun yanı sıra tıp ve biyoloji alanlarında da çok önemli katkılar yapılmıştır. • Gözlem ve deneye dayalı modern bilim, bir yandan güneş sistemini gerçek görüntüsü ile ortaya konmuş, diğer yandan da insan bedeninin ayrıntılı bir analizinin yapabilmiştir. • Fizik ve onun ihtiyacı olan yeni matematik, Galilei ve Newton tarafından bir bilim alanı haline getirilmiştir. • Bilimin temel derdinin cisimlerin ve canlıların hareketlerini açıklamak olduğu, Bilimsel Devrimden sonraki dönemlere kalan asıl mirastır. • İlerleme fikri • Doğanın egemenlik altına alınabileceği düşüncesi.
Diğer Bilimciler • Descartes (1596–1650), Fermat (1601–1665), Leibniz (1646–1716) gibi matematikçiler düzlem geometrisi, diferansiyel ve integral kalkülüsü geliştirmişlerdir. • Harvey (1578–1657) kan dolaşım sistemini keşfetmiştir. • Huygens (1629–1695) sarkaçlı saati icat etmiştir. • Kimyacı Boerhaave (1668–1738) ısı teorisinin kurucudur. • Castelli (1578–1643), Viviani (1622–1703) ve Toricelli (1608–1647) sıvı ve gazların basınçları ve hareketleri üzerine çok önemli deneysel çalışmalar yapmışlardır. • F.Bacon (1561–1626), R.Boyle (1627–1691), Hooke (1635–1703), Pascal (1623–1662), Mariotte (1620–1684), Van Leeuwenhoek (1632–1723), von Guericke (1602–1686), Gassendi (1592–1655) …
Charles Robert Darwin (1809 – 1882) • “Türlerin Kökeni” (1859): basıldığı ilk gün 1.250 adet satıldı. • “İnsanın Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçim” (1871) • “İnsanlarda ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi” (1972)
“Nature and nature’s law lay hid in nightGod said “let Newton be” and all was light”Alexander Pope18. yüzyılın en ünlü İngiliz şairlerinden biri olan A.Pope (1688–1744)’un Newton üzerine yazdığı şiirin Türkçesi şöyledir: “Doğa ve doğanın yasaları karanlıkta saklıydı / Tanrı dedi ki, “Newton’u yarattım” ve her taraf ışıdı.”