380 likes | 553 Views
NASIL ÖĞRENİYORUZ. " Olabileceğimiz şeyi olmak için asla geç değildir" George Elliest. EĞİTİM İ N S A N I N MESLEĞİNİ, ÖZEL HAYATINI AİLESİNE SAĞLAYACAĞI İMKANLARI TOPLUMDAKİ YERİNİ BELİRLER. “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez”. Öğrenme , bilgiyi algılama ,
E N D
"Olabileceğimiz şeyi olmak için asla geç değildir" George Elliest
EĞİTİM İ N S A N I N • MESLEĞİNİ, • ÖZEL HAYATINI • AİLESİNE SAĞLAYACAĞI İMKANLARI • TOPLUMDAKİ YERİNİ BELİRLER.
Öğrenme, bilgiyi algılama, kaydetme, hatırlama ve kullanma sürecidir. Öğrenme, bireyin çabası sonucu gerçekleşir.
Öğrenme sürecinde, duyu organları - kısa süreli hafıza - uzun süreli hafıza arasında sıkı bir ilişki vardır. • Yeni bilgiler (dışarıdan gelen her türlü mesaj) duyu organları yoluyla fark edilir ve kısa süreli hafızaya aktarılır.
Kısa süreli hafızadaki bilgilerden tekrar edilmeyenler unutulur. Tekrar edilenler ise uzun süreli hafızaya saklanmak üzere kaydedilir. • Bu bilgiler belli bir zaman dilimi geçtikten sonra hatırlanabiliyorsa, o bilgilere ilişkin soru sorulduğunda doğru cevap verilebiliyorsa, öğrenme gerçekleşmiş demektir. • Bilgiler tekrar edilmediği zaman unutulur.
HAFIZA VE TEKRARLAMA • Hatırlamayı güçlendirmek için aşağıda belirtilen aralıklarla tekrar yapmak faydalı olur. • Aynı gün: Öğrenilenler, aynı gün içinde tekrar edilmelidir. • 24 saat sonra: Araştırmalar tekrar edilmeyen bilginin büyük bir kısmının 24 saat sonra unutulduğunu göstermektedir. Bu nedenle, öğrenilen bilgiler, 24 saat sonra kısa bir tekrarla gözden geçirilmelidir.
Bir hafta ve bir ay sonra: Küçük bir tekrar, bir hafta ve bir ay sonunda yapılırsa bilgiler uzun süreli hafızaya kaydedilmiş olur. • Düzenli tekrar edilen bilginin 9 hafta sonra %75'lik kısmı hatırlanırken, tekrar yapılmaması durumunda bu bilginin 9 hafta sonra ancak %20'si hatırlanabilmektedir.
Öğrenmeye karşı istek ve olumlu tutum, motivasyonu artıran etkenlerin başında yer almaktadır. • Bir öğrencinin sürekli olarak aynı grupta kalması söz konusu değildir.
Öğrencinin göstereceği çabaya bağlı olarak gruplar arası geçişler görülmektedir. • Öğrenmeye karşı tutumun olumlu olmaması halinde, bu durumun değişmesi yönünde çalışmalar yapılması gerekmektedir.
ÖĞRENMEYE KARŞI OLUMSUZTUTUMLARINIZI NASIL DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ? • Her türlü dersi çalışırken, bu çabanızın gelecekteki başarı ve mutluluğunuzla yakından ilişkili olduğunu düşünün. • Sıkıcı bulduğunuz derslerin dahi gelecekte gerçekleştirmek istediğiniz hedeflere ulaşmada bir etkisi olduğunu kabul ederseniz, o dersleri çalışma isteğiniz artacaktır.
Kısaca, motivasyon artırmada en önemli etken, ders çalışmaya yönelik düşüncelerinizi olumsuzdan olumluya doğru değiştirmeniz olacaktır.
Her şeye rağmen öğrenmeye karşı tutumunuzu olumlu yönde geliştirmekte zorlanıyorsanız, öğretmenlerinizden, okul rehber öğretmeninden ve ailenizden yardım isteyebilirsiniz. • Sizin çabanız, başkalarından alacağınız bu yardımla birleşince başarınızı artırmamanız için bir neden kalmaz.
Hayatımızın önemli bir bölümünü kapsayan okul ve ders çalışma ile ilgili yöntem ve teknikleri bilmek, öğrenmek bizlerin daha az enerji harcayarak amaçlarımızı gerçekleştirmemizi sağlayacaktır.
Genellikle zeki insanların daha başarılı olduğu konusunda yaygın bir kanı vardır. Bu kanı kısmen doğru olsa da başarılı insanlar başarılarının sırrını düzenli ve sistemli çalışmaya bağlar. • Gerçekte bu sır değildir zeka başarı için gerekli ama yeterli değildir. Üstelik eğitim programları genel olarak zeki olanlara göre değil, ortalama bir zeka düzeyine sahip olanlara göre düzenlenir.
Çeşitli Faktörlerin Başarıya Etkisi: • Zeka ve özel yeteneklerin başarıya etkisi % 50-60 • Çalışma alışkanlıkları ve tutumların başarıya etkisi % 30-40 • Şans ve çevre faktörlerinin başarıya etkisi % 10-15 dir.
Verimli çalışma yöntem ve teknikleri kullanıldığında başarı düzeyinin belirgin bir biçimde yükseldiği görülecektir.
Motivasyonumuzu artırmak için • Amaçlarımızı belirlemeliyiz. • Başarılı olduğumuz zaman kendimizi ödüllendirmeliyiz. Bir başarısızlığa uğradığımız zaman, başarabileceğimizi unutmamalıyız. • Sevmediğiniz ya da zorlandığınız bir dersi çalıştıktan sonra sevdiğiniz bir şeyi yaparak kendinizi ödüllendirin kendinizi takdir edin.
Çalışma Ortamının Düzenlenmesi • Çalışmaya başlamadan önce çalışma ortamının hazırlanması gerekir. • Çalışma odası mümkün olduğu kadar fazla sıcak ya da soğuk olmamalı, iyi havalandırılmalı ve sessiz olmalıdır.
Çalışma masası ve yüksekliği kişinin boyuna göre ayarlanmalıdır. • Ders çalışırken müzik dikkati dağıtır. • Ders çalışma ortamındaki poster, afiş ve resimler dikkatin dağılmasına öğrencinin hayal dünyasına kaymasına neden olur.
Ders çalışma odası bulunmayanlar için bir ders çalışma köşesi hazırlanmalıdır. Çalışma köşesi en az, yazı yazılacak bir masa ve çalışma için el altında bulunması gerekenleri koyabilecek ilave bir üniteden oluşur. • Çalışma masasını çalışma faaliyeti dışında işler için kullanmamak; hayal kurmak, mektup yazmak, yemek yemek gibi her türlü faaliyeti başka bir yerde yapmak gerekir.
Çalışmaya başlamadan önce, çalışma sırasında gerekli olabilecek bütün malzemelerin el altında bulundurulması, dikkatte kopmalara yol açacak kesintileri önlemek açısından yararlıdır.
Sınavlara çalışırken “Bu sınavda başarılı olabilecek miyim?” “Başaramazsam annemin, babamın yüzüne nasıl bakarım?” ve buna benzer düşünceler öğrencinin zihnini meşgul eder.
Bu durumda öğrencinin kendi kendine şu soruları yöneltmesi gerekir: “ Bu düşünceler benim çalışmamı kolaylaştırıyor mu?, “Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor mu, bana yardımcı oluyor mu? Sorularını sorması gerekir. Yanıt hayır olacağına göre bu düşüncelerden uzaklaşıp çalışmaya yönelmek gerekir.
Planlı Çalışmak Hedeflere ulaşmak ve başarılı olabilmek için zamanı iyi bir şekilde planlayabilirsek verimimiz yükselir. Zaman belki de tüm insanlara eşit olarak verilen tek “şey”dir. Herkes için gün 24 saat, 1 saat 60 dakikadır.
Zaman, elde etmek için çaba harcamadan bize sunulmuş bir kaynaktır. • Hiç Kullanılmasa da Yine De TÜKENMEYE Devam Eder. • Zamanı kullanırsak verim elde ederiz, bilgiye ulaşırız.
DERSTEN ÖNCE O gün öğreneceğiniz konuları önceden okuyun. Dersten önce konuları okurken cevaplandırılmasını isteyeceğiniz soruların neler olabileceğini düşünün. Ön hazırlık yapmış olmasanız bile dersi dinlerken öğretmenin daha sonra ne söyleyeceğini düşünün.
DERSTE Öğretmenlerin işaretlerine karşı dikkatli ve uyanık olmak okul oyununun en zevkli yönlerinden biridir.
DERSTE • Öğretmen bir konunun önemli bir noktasını anlatırken belirli kelimeler kullanarak veya ses tonunda farklılıklar yaratarak size ipucu anlamına gelecek önemli, başlıca, can alıcı, burada esas fikir,...gibi işaretler verir. • Öğretmene ve derse olan ilginizi göstererek dersin kalitesini yükseltme imkanınız vardır.
Öğretmene konu ile ilgili sorular sorun. Konuyla ilgili kendi fikirlerinizi öğretmeninizle ya da dersten sonra bir arkadaşınızla paylaşın.
önyargIlarInIzIkIrIn ve BAŞARISIZ OLMAKTAN KORKMAYIN. UNUTMAYIN YAPABİLECEĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYA BAŞLARSANIZ KENDİNİZİ HAYRETLER İÇİNDE BIRAKACAK SONUÇLARA ULAŞABİLİRSİNİZ