730 likes | 1.83k Views
I. BÖLÜM TRAVMATİK YAŞAM OLAYLARI VE PSİKOLOJİK TRAVMA . PSİKOLOJİK TRAVMA. Yaşamı süresince her birey, kaçınılmaz olarak, baş etmesi gereken sayısız olay ya da durumla karşılaşmaktadır. Yaşamımız boyunca ortaya çıkan sorunların çoğunun üstesinden sağlıklı bir biçimde geliriz.
E N D
I. BÖLÜM TRAVMATİK YAŞAM OLAYLARI VE PSİKOLOJİK TRAVMA
PSİKOLOJİK TRAVMA • Yaşamı süresince her birey, kaçınılmaz olarak, baş etmesi gereken sayısız olay ya da durumla karşılaşmaktadır. • Yaşamımız boyunca ortaya çıkan sorunların çoğunun üstesinden sağlıklı bir biçimde geliriz. • Yaşadığımız olay ve durumların bir kısmı ise yaşamımızı belirgin bir biçimde olumlu/olumsuz etkiler.
PSİKOLOJİK TRAVMA • Sevilen bir yakının kaybı, • Boşanma ya da ayrılıklar, • Duygusal, fiziksel istismar, • Taciz, tecavüz, • Trafik kazası, • Deprem, sel vb. gibi doğal afetler • Toplumsal felaketler, • Çeşitli başarısızlık durumları, • Travmatik bir olaya tanık olma vb. yaşamımızı derinden etkileme potansiyeli olan örnek olay ve durumlardan sadece birkaçıdır.
PSİKOLOJİK TRAVMA • Buna benzer olaylar ve örseleyici durumlar karşısında bireyler az ya da çok bir bocalama yaşayabilir. • Bu durum son derece normaldir. • Ancak bazen bu bocalama gündelik hayatımızı, işlevlerimizi ve uyumumuzu etkileyecek bir boyuta erişebilir ve ruhsal bütünlüğümüzü ciddi şekilde tehdit edebilir.
PSİKOLOJİK TRAVMA • Örseleyici yaşam olayları karşısında kendimizi çıkmazda hissettiğimiz ve varolan tüm çözüm yollarının tükenmiş olduğunu düşündüğümüz anlar olmuştur. • Psikolojik travma (KRİZ), bu tip olaylar ve durumlar karşısında sergilediğimiz ruhsal durumumuz için kullanılan bir kavramdır.
TRAVMATİK OLAY • Bireyin ya da bir grubun, kendine ve çevresine olan güvenini ve bütünlüğünü psikolojik, fiziksel ve sosyal açıdan ciddi bir biçimde tehdit eden olağandışı bir olay
TRAVMATİK OLAY • Yaşamımız • Vücudumuzun bütünlüğü • Sevdiklerimiz • Değer sistemlerimiz için ciddi bir tehdit içeren olağandışı her türlü olaydır.
Psikolojik Travma (Kriz) durumunda: • Psikolojik denge bozulmuştur. • Bireyin varolan (olağan) baş etme mekanizmaları bozulan dengeyi yeniden oluşturma konusunda yetersiz ya da etkisiz kalmaktadır. • Kriz sürecinde oluşan yoğun kaygı, kişisel iyilik halinin bozulmasına ve işlevsel bozukluklara yol açar.
Travma Sonrası Adaptasyon (Uyum) Düzeyleri Kriz Durumu Aynı Ruh Sağlığı Düzeyine Dönüş Başetme Mekanizmaları Daha kötü bir ruh sağlığı
SONUÇLARI • Kişinin güvenlik, psikolojik, fiziksel ya da sosyal zararlardan uzak olduğuna yönelik inançlarının sarsılması • Korkuların ve endişelerin oluşması • Güçsüzlük duygusu, kontrol kaybı • Suçluluk duyguları • Depresyon
Travmatik Olayların Nitelikleri • Başlangıçları anidir • Beklenmedik olaylardır • Acil durum niteliği taşır • Çok sayıda insanı aynı anda etkileyebilir • Tehlikeli olduğu kadar daha iyi bir işlevsel yaşam için fırsat sayılabilir
Bir Bireyin, • daha önce travmaya uğramış, • travmaya neden olmuş, • ya da şiddet içeren bir olaya tanık olmuş olması fark etmeden, her yeni ya da tekrarlayıcı travma, o birey için aynı ciddiyet derecesine sahiptir.
Fizyolojik Tepkiler • Yorgunluk, bitkinlik, tükenmişlik • Uykusuzluk ve uyku sorunları • Somatik yakınmalar • Bağışıklık sisteminin bozulması • İştah bozuklukları
Duygusal Tepkiler • Şok • Korku ve kaygılar, dehşet • Öfke, gerginlik, sinirlilik, huzursuzluk • Umutsuzluk, çaresizlik, çökkünlük • Suçluluk, pişmanlık • Duygusal hissizlik, küntlük • Kontrolü kaybetme kaygısı • Günlük aktivitelerden zevk alamama • Anlaşılamama
Bilişsel Tepkiler • Konsantrasyon bozukluğu • Karar verme güçlüğü • Bellek güçlüğü • Aklın karışması • Çarpıtmalar (görsel, işitsel) • Zaman kavramının algılanmasındaki değişiklikler • Beden algısında değişiklik • Kendini suçlama
Kişilerarası İlişkilerde Etkiler • Yabancılaşma • İçe kapanma, kendini toplumdan soyutlama • İlişkilerde yaşanan çatışmaların artması • Mesleki sorunlar, çalışmaların bozulması • Okul sorunları, başarısızlık
İnanç Sistemindeki Değişiklikler • Yaşam için gerekli olan inançlar • Dünya güvenli bir yerdir. • Dünya adildir. • Ben değerliyim. • Kötü olaylar benim başıma gelmez. • Benimle ilgilenilecek (çocuklarda). • Annem/Babam beni koruyacaklar (çocuklarda).
Travma ve Sarsılan İnançlar • Güvende değilim. • Bir daha asla güvende olmayacağım. • Değersizim. • Tehlikelerden korunmam mümkün değil. • İyi bir insan olmadığım için, tüm bunları hak ediyorum.
Travma ve Sarsılan İnançlar • Dünya acımasız ve bu dünyada neler olacağını önceden kestirmek imkansız. • Kimse benimle gerçekten ilgilenmez, artık yalnızım. • Bir daha olacak ve benim elimden yine hiç bir şey gelmeyecek, hiçbir şey yapamayacağım. • Tüm bunlar benim yüzümden oldu, ben kötüyüm ve tüm bu olanlar bana bir ceza.
Önemli Not: Bizim temel inançlarımızı sarsan olaylar travma olarak adlandırılabilir!
Şimdiye kadar söz ettiğimiz tüm tepkiler : ANORMAL BİR OLAYA VERİLEN NORMAL TEPKİLERDİR !
Travma Sonrası Stres Bozukluğu • İstenmediği halde tekrarlayan anılar • Travmatik anıların tümünün ya da bir kısmının istenmeden yeniden yaşanması • Olayın zaman zaman yeniden hatırlanması sırasında, travma anında yaşanan tüm duygu ve düşüncelerin yeniden ortaya çıkması • Tekrarlayıcı ve rahatsız edici rüyalar, kabuslar, uykusuzluk • Travmatik anıların sürekli yeniden canlanması
Travma Sonrası Stres Bozukluğu • Kaçınma Davranışları Kaçınma tepkisi kişinin travmatik olayla ilgili düşünceler, duygular, etkinlikler, ve mekanlardan kaçınmasına işaret etmektedir. Bu durum yaşamla ilgili etkinliklere ilgi duymamaya, kendini başkalarından uzak hissetmeye, duyguların sınırlanmasına ve olumsuz bir gelecek beklentisine yol açabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu • Aşırı uyarılmışlık • Kalp atışlarının hızlanması • Kan Basıncının artması (yüksek tansiyon) • Uykusuzluk ve uyku problemleri • Huzursuzluk ve öfke patlamaları • Aşırı irkilme tepkileri • Kişinin kendisi ya da yakınları için abartılı endişe hissi
II. BÖLÜM ÇOCUKLAR VE TRAVMA TEPKİLERİ
Çocuklar ve Travma Okul Çağındaki Çocuklar (7-12 Yaş) • Okul öncesi dönemdeki davranışlara gerileme • Okula gitmek istememe, okul başarısının düşmesi • Ayrılık kaygısı • Tekrarlayan oyunlar • Saldırganlık, gevezelik • Kabuslar, uyku sorunları • Doğal olaylardan (yağmur, rüzgar vb. gibi) korkma • Dikkat ve konuşma sorunları • İsyankar davranışlar • Vücutta ağrılar
Okul Çağındaki Çocuklar (7-12 Yaş) için Neler Yapılabilir? • Duygularını paylaşmalarına ve kendilerini ifade etmelerine yardım edin. • Kabul, hoşgörü ve destek gösterin. • Sabırlı, ilgili ve esnek davranın. • Oyun oynamalarını teşvik edin, merak ettikleri şeyleri açıklayın.
Okul Çağındaki Çocuklar (7-12 Yaş) için Neler Yapılabilir? • Okul yaşamlarıyla ilgili beklentilerinizi kısa bir süre azaltın. • Dikkatleri kolayca dağılabileceğinden okulda ve evde fazla çalışmalarını beklemeyin. • Basit ve yapılandırılmış görevler verin, çok ağır olmayan sorumluluklar almalarına fırsat tanıyın. • Gerektiğinde bir uzmanla görüşmesini sağlayın.
Çocuklar ve Travma Ergenler (13-18 Yaş) • Dünya ve gelecekleri hakkında olumsuz tutumlar • Kendi korkuları ve travmaya verdikleri tepkilere yönelik kaygı (Gösterdikleri travma tepkilerinin normal olup olmadığını merak etme) • Risk alma veya duygularını davranışlarla dışa vurma eğilimi (okuldan kaçma, madde kullanımı vb.) • İştah ve uyku sorunları • Günlük etkinliklere karşı ilgi kaybı • Okul sorunları • Ana-babalarla çatışma ve tartışmaların artması
Ergenler (13-18 Yaş) için Neler Yapılabilir? • Aile ve arkadaşlarıyla duygularını paylaşmalarına ve kendilerini ifade etmelerine yardım edin. • Kabul, hoşgörü ve destek gösterin. • Sabırlı, ilgili ve esnek davranın. • Gündelik etkinliklere katılmalarını ve spor yapmalarını teşvik edin.
Ergenler (13-18 Yaş) için Neler Yapılabilir? • Okul başarılarıyla ilgili beklentilerinizi kısa bir süre azaltın. • Dikkatleri kolayca dağılabileceğinden okulda ve evde fazla çalışmalarını beklemeyin. • Varsa, travma sonrası yeniden yapılandırma çalışmalarına katılmaları ve başkalarına yardım etmeleri için onları teşvik edin. • Gerektiğinde bir uzmanla görüşmesini sağlayın.
Travma Sonrası Çocuklar İçin İletişimin Önemi • Çocukların duygularını başkalarına anlatmaları onların acı veren bu yaşantıları daha kolay kabul etmelerine yardımcı olabilir. • Çocuklar yaşantılarını ve duygularını paylaştıklarında kendilerini daha iyi hissederler. • Olan bitene yönelik farklı bir bakış açısı edinebilirler.
Travma Sonrası Çocuklar İçin İletişimin Önemi • Başkalarının da benzer tepkilere sahip olduğunu bilmek toparlanma (normalleşme) sürecini başlatır ya da hızlandırır. • Gelecekle ilgili daha olumlu bir bakış açısı geliştirebilirler.
Travma Sonrası Çocuklar İçin İletişimin Önemi • Başkalarının da benzer tepkilere sahip olduğunu bilmek toparlanma (normalleşme) sürecini başlatır ya da hızlandırır. • Gelecekle ilgili daha olumlu bir bakış açısı geliştirebilirler.
İletişimde Yapılması Gerekenler • Yumuşak bir sesle konuşun. • Yeri ve zamanı uygun olduğunda şaka yapın, gülümseyin. • Göz ilişkisi kurun. • Çocukla yüz-yüze konuşun. • Açık uçlu sorular sorun. • Basit ve anlaşılır bir dil kullanın. • Geri bildirim verin. • Empatik, sabırlı ve kabul edici olun. • Dikkatli bir şekilde dinleyin. • Somut ve belirli önerilerde bulunun.
İletişimde Yapılmaması Gerekenler • Konuşulanları yarıda kesmeyin. • Yargılamayın ve eleştirmeyin. • Çok fazla konuşmayın. • Anlatılanlara gülmeyin ve bireyleri utandırmayın. • Saldırgan olmayın. • Duygularınızı gizlemeye çalışmayın. (abartısız olun). • Zıtlaşmayın ve tartışmayın. • Ne olursa olsun savunmaya geçmeyin, sadece dinleyin. • Dinlerken başka şeyler yapmayın. • Birey ağlamaya başladığında tedirgin olmayın.
KATILIMINIZ İÇİN, TEŞEKKÜRLER...
KAYNAKLAR • MEB-UNICEF (2000). Afet Sonrası Normal Tepkiler: Psiko-eğitimsel Elkitabı. • MEB-UNICEF (2002). Travma Sonrası Normal Tepkiler: Psikoeğitim Elkitabı. • MEB-UNICEF (2002). Zorlu Yaşam Olayları ve Etkileri.
Depremin Sonuçlarıyla Başa Çıkma:Ailelere Öneriler • Stres yaratan durumu kabul etmek. • Sorunları ekip halinde çalışarak çözmek. • Yaşamla ilgili yeni ve olumlu bir bakış açısı kazanmak. • Aile içinde birlik ve şefkat. • Aile içinde açık ve etkili iletişim. • Aile içi rol ve beklentilerde esneklik. • Aile ortamının güven verici olması.