240 likes | 356 Views
12-19 YAŞLARI ARASINDAKI ÖĞRENCILERE AŞAĞIDAKI ESASLARLA MUAMELE E DILME LIDIR.
E N D
12-19 YAŞLARI ARASINDAKI ÖĞRENCILERE AŞAĞIDAKI ESASLARLA MUAMELE EDILMELIDIR.
1-Eğitim ve öğretimiyle meşgul olduğumuz öğrenci büyüme çağında ise, onu tanımakla başlamalısınız. Yoksa, tanımadığınız veya anlayamadığınız öğrenciye öğretmek istediklerinizi öğretemeyecek ve onu arzu ettiğiniz gibi yetiştiremeyeceksiniz.
2-Küçükler büyüklerine benzemek ister ve daima onları taklid etmeye çalışırlar. Bu durum hayvanlar aleminde vardır. Bir psikoloji talebesi, haftalarca süren uzun bir çalışmadan sonra yavru yengeçlere düz yürümeyi öğretir. Daha sonra bu yavru yengeçleri, büyük yengeçlerin yanına koyduğunda, tekrar yan yürümeye başladıklarını hayretle görür. Eğer öğrenci yaşından küçük davranışlarda bılunursa, buna çok ehemmiyet vermeyin. Aşırı taşkınlık görürseniz uygun şekilde izah edin.
3-Ona yerli yersiz söz vermeyin ve vaadlerde bulunmayın. Sözünüzü tutamadığınızı anlar veya öyle zannederse, size olan itimadı sarsılır, tesir gücünüz azalır.
4-Yaptığı hatalar ve yanlışlardan dolayı onun kötü bir insan olduğunu, düzelmesi mümkün olmayan, toplumun bir paraziti haline geldiğini söylemeyin. Herkesin içinde onu yargılamayın. Eğer yaptığı bir yanlış toplum içinde söylenerek başkalarının da bu hatayı yapmamalarını istiyorsanız, isim vermeden ve belli etmeden hataya temas etmelisiniz. Yoksa, onu telkinlerinize karşı sertleştirir ve size karşı cephe almasına sebebiyet verirsiniz.
5-Yanlış davranışların üzerinde hassasiyet ve dikkatle durarak düzeltmeye çalışın. Ceza vermeniz gerekiyorsa once onu dinleyin ve cezada acele etmeyin. İleride tamir edilemeyecek yaralar açan cezalar vermeyin. Cezanın suçu aşmamasına dikkat edin.
6-Onu kabiliyetlerinin üstünde işlere zorlamayın ondan başaramayacağı işler istemeyin. Ona güvendiğinizi onu destekleyeceğinizi belli edin. Bu işi başarabileceğine inandığınızı söyleyin. Açıkça muhalefet edeceği ve red edeceği yaptıramayacağınız işi ondan isterseniz, ona karşı kredinizi kaybedersiniz.
7-Gayret ve çalışmalarını övün. Kıyaslama yapın. Takdire şayan kimseleri nazara vererek, “Sen de onun gibi olabilirsin, hatta ondan daha ileri gideceğine inanıyorum, sende kabiliyet var” gibi ifadelerle onu daha mükemmele yönlendirin.
8-Ondan yaşının üzerinde, fazla fazla olgunluk beklemeyin.
9-Bütün kaide ve güzel şeyleri birden öğretmeye kalkmayın. Tedriciliğe yani safha safha ilerletmeye ihtimam gösterin. Yeni doğan bebeğe ekmek yedirilmeyip once süt içirildiğini unutmayın.
10-Her ne olursa olsun onu köşeye sıkıştırmayın onu belli bir yöne sevkederken, dört bir tarafını sarıp, yalana sığınmasına meydan vermeyin. Mutlaka bir çıkış bırakın ve iki taş arasında bırakıp ezilmesine sebep olmayın. Sıkışınca kolayca yalana başvuran silik bir şahsiyet haline getirmeyin.
11-Sizi çok fazla bunalttığı zaman, soğukkanlılığınızı ve sukûnetinizi kaybetmeyin.12-Kızmanız haklı dahi olsa, haklılığınızı ispat için onu aşağılamayın, hele bunu arkadaşları arasında hiç yapmayın.
13- Anlattıklarımızı herşeyin ötesinde bizim bizzat inanıp benimsediğimiz, hazmedip, hayatımızda tatbik ettiğimiz hakikatler olmasına dikkat etmeliyiz. Anlattığımız gerçeği içimize sindirememişsek, sadece lafazanlık ve buam buram sunilik unutmamalıyız. Yol gösterici, tıpkı, yediklerini hazmederek süt haline getiren koyunun, yavrusuna bu öz gıdayı takdim etmesi gibi gerçekleri özleştirerek, öğrencinin anlayabileceği basitlikte anlatmalıdır. Bildiği bir yığın karışık malumatı, tavsiye ve senteze tabi tutmadan anlatmamalıdır.
14-Anlatılacaklara daima maddi ve manevi hazırlık yapılmalıdır. İlahi mesajlar, Söz Sultanı’nın beyanları, büyük zatlara ait geçmişten ve günümüzden somut olaylar, akli örnekler, bunlar karşısında bize düşen vazifeler anlatılırken, manevi tesirin O’nun elinde olduğu unutulmamalıdır.
15-Eğittiğiniz öğrenciye verdiğiniz öğüt ve tavsiyeler neticesiz kalıyor ve kulak ardı ediliyorsa, ona olan dikkat ve ihtimamınızı arttırın. Ona kıymet verdiğinizi, onun da sözü dinlenir bir şahıs olduğunu ona belli edin. Onu karşınıza alıp büyük bir şahıs gibi muamele edin. Bir şeye karar verirken onun da fikrini alın. Yanlış düşünüyorsa, yanlış olduğunu söylemeyip, “bir de şöyle bir husus var , dediğin gibi yaparsak şöyle mahsurları olmaz mı?” diyerek alacağınız karara onu da iştirak ettirerek kendi kararıymış gibi benimsettirin. Şahsiyete değer verme psikolojide olduğu kadar ruhi tedavide de bir temeldir.
16- Size hürmet göstermesine meydan verin, fakat bunu kalben ciddi şekilde arzulamayın. Yanında fazla mütevazi olmayın. Sizin eğitici ve örnek bir büyük, kendisinin de yetişmeye ihtiyacı olan bir çırak olduğunu bilmelidir. Usta olmayı hedeflemeyen bir çırağın, çıtak olamayacağını bilmelidir.
17-Sizi olduğunuzdan daha iyi görebilir, daha yüksek mertebelerde tasavvur edebilir. Kendinizi erişilmez göstermeye çalışmayın. Bu davranış bozukluğu, çok kimselerin eksik taraflarını örtbas etmek için müracaat ettikleri bir yoldur. Geçmişte yaptığınız hatalardan ona bahsetmeyiniz. Mazinizdeki kara lekeleri bilmesi, eksiklik ve yanlışlarınızı öğrenip görmesi, onu yıkar ve sizden faydalanamaz. Sizin hatalarınız zihnini meşgul eder .
18-Muhatabınızın, görme duyma ve tasavvur etme atmosferinde belirenlerin, temiz ve müsbet olmasına dikkat edin. Yanında hiçbir zaman batılı tasvir etmeyin. Batılı tasvir, safi zihinleri alt üst ederek, sislendirir. Kötü şeyleri, genel ve teferruata girmeden maksadınızı anlatacak kadar açık fakat zihninizi kirletmeyecek kadar da kapalı anlatıp, geçin. Gazeteye fuuşiyata ait bir fotoğraf basıp “bu fiilin ne kadar kötü” olduğu yazılsa, tamir değil, tahribat yapacağı aşikardır.
19-Ondan inançlı, samimi temiz, iffetli olmasını bekliyorsak ilk önce bu vasıfları eğitimci olarak biz üzerimizde toplamalıyız. Eğitimin en güzeli “kal dili” dediğimiz sözümüz yanında hareket ve hayatımızla, yani hal lisanı ile örnek olmaktır.
20-Bulunduğu yerde eşyelerı kırıp-dökme, dağıtma gibi durumlarda, onu azarlama ve küçük düşürmekten ziyade, ona yardım etme, temizleme ve düzeltmesini kolaylaştırma, kötü birşey yaptığını bildirme metodunu takip etmelidir. Bu ona öyle bir durumda nasıl davranılacağını öğretir ve kalbi de kırılmamış
21-Onların gözünde büyümek ve örnek bir insane olmak istiyorsanız, (ki bu onları yetişmesi için mühimdir) hayatlarına ve eğlencelerine ortak olun. Bunu yaparken, onunla aranızdaki öğretmen öğrenci mesafesini koruyun. Üzüntü ve acılarını paylaşma yolunu seçin.
22-Herhangibir eğitim müessesinde, vazifeliler arasında fikir beraberliği ve uyumesas olmalıdır. Eğer anlaşmazlık ve ihtilafa düşerlerse, bunu öğrencilere sezdirmemekonların yanında tartışmamak ve ihtilafa düşmemek lazımdır. Böyle bir tavır, onlarımasum dimağlarında izler bırakır ve siz eğitimcilere olan itimatları sarsılır. Bölünmelere sebep olduğunuz gibi öğrenciye bölünmeyi öğretmiş olursunuz. Eğitici durumundakiler, birbirlerine azami olarak değer vermeli , hizmette kusur etmemelidirler . Bu davranış onlara tesir edecek ve dışa karşı münasebetlerini seviyeli kılacaktır.
23-Eğitim yuvasının emniyet ve huzur verici olması, oluşturulan karşılklı his alışverişiyle olur. Büyükler sevecek ve şefkat edecekler, küçükler de hürmet ve itaatte kusur etmeyecekler…