1 / 90

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DİSİPLİN HÜKÜMLERİ VE UYGULAMASI Hazırlayanlar

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DİSİPLİN HÜKÜMLERİ VE UYGULAMASI Hazırlayanlar Fazlı KÖKSAL İkram BİLGİN Müfettiş Başmüfettiş. Anayasa’da Memur. Anayasanın 128. maddesinde

vera
Download Presentation

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DİSİPLİN HÜKÜMLERİ VE UYGULAMASI Hazırlayanlar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DİSİPLİN HÜKÜMLERİ VE UYGULAMASI Hazırlayanlar Fazlı KÖKSAL İkram BİLGİN Müfettiş Başmüfettiş

  2. Anayasa’da Memur Anayasanın 128. maddesinde “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” şeklinde genel bir kamu hizmetlisi tanımı yapılmıştır.

  3. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Memur Memurlar Hakkında Temel Yasa konumundaki 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda (md.4) Memur; “Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu kanunun uygulanmasında memur sayılır. ” Şeklinde Tanımlanmıştır.

  4. Kamu hizmetlerinden söz edebilmek için Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetimleri altında kurulan ve işleyen bir teşebbüs olmalıdır, kamu hizmeti gören personelin, idarenin sürekli sabit ve normal kadrosuna girmiş ve bu kadroya bağlı olarak çalışması gerekir.

  5. DEVLET MEMURUNUN ÖDEV VE SORUMLULUKLARI • Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına Ve Kanunlarına Sadakatle Bağlı Kalmak;(DMK. Madde 6) • Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık;(DMK. Madde 7) • Davranışlarına Dikkat Etmek ve İşbirliği İçinde Çalışmak;(DMK. Madde 8) • Yurtdışında Davranışlarına Dikkat Etmek (DMK. Madde 9) • Amir Durumda Olan Devlet Memurlarının Görev ve Sorumluluklarının gereğini yerine getirmeleri(DMK. Madde 10)

  6. 6. Mevzuata Uymak ve Amirleri Tarafından Verilen Emirleri Yerine Getirmek; (DMK. Madde 11) • Görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak; (DMK. Madde 12) • Kişilerin zarara uğramaları halinde sorumluluk; (DMK. Madde 13) • Mal Bildirimi Vermek(DMK. Madde 14) • Basına Bilgi ve Demeç Verme Yasağına Riayet (DMK. Madde 15) • Resmi Belge, Araç Ve Gereçlerin Yetki Verilen Mahaller Dışına Çıkarmamak Özel İşlerde Kullanmamak; (DMK: 16)

  7. DEVLET MEMURUNA YASAK OLAN FİİL VE HAREKETLER • Toplu Eylem Ve Hareketlerde Bulunma Yasağı;(DMK: 26) • Grev Yasağı(DMK: 27) • Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı (DMK: 28) • Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı (DMK: 29) • Denetimindeki Teşebbüsten Menfaat Sağlama Yasağı (DMK: 30) • Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı

  8. DİSİPLİN KAVRAMI İdare Hukukunda disiplin kavramı çok farklı cümlelerle tanımlanmıştır. Bunlardan en fazla kabul gören bir tanımla, Disiplin; “Örgütlenmiş bir toplulukta veya bir kurumda, gerek hizmetlerin iyi bir şekilde görülmesini , gerekse fertlerin davranışlarını kontrol etmesini temin için, kanunların, yazılı kuralların ve kurulmuş kamu düzeninin hakim kılınmasıdır.”

  9. DİSİPLİN SUÇU Disiplin suçu; “Kamu görevlilerinin kamu hizmeti düzenini bozan eylemleridir.” Şeklinde tanımlanabilir. Bu eylemler; • Uymak zorunda olunan “kurallara uyulmaması” • Yapılması “yasaklanan eylemlerin yapılması” • Kanun, tüzük, yönetmelik hükümlerine göre yapmak zorunda olduğu “görevlerin yapılmaması” Şeklinde gerçekleşebilir.

  10. DİSİPLİN CEZASI Kamu hukuku sahasında görev yapan memurlara, işledikleri disiplin suçları nedeniyle uygulanan idari nitelikteki yaptırımlara disiplin cezası denir. Disiplin cezaları: bir kamu veya özel teşkilat düzenini devem ettirmek, onun, verimli, süratli ve yararlı bir biçimde çalışmasını sağlamak, onur ve saygınlığını korumak amacıyla tesis edilirler.

  11. DİSİPLİN CEZALARININ ÖZELLİKLERİ: • Sadece kamu görevlileri ile belli meslek mensuplarına uygulanır. • Kişiseldirler. • Memurların mali hak ve statülerine yönelik etkileri vardır. • Taktiri cezalardır. • Cezada taktir yetkisi hiyerarşik üste ve belli kurullara aittir.

  12. f) Ancak bu taktir yetkisi sınırsız olmayıp belli usul ve esaslar çerçevesinde kullanılabilir. Disiplin cezalarıyla ilgili kararlar gerekçeli olmak zorundadır. g) Uygulamada eşitlik ilkesi esas olup aynı eylemlerde bulunanlar aynı cezayı alırlar. Mesleki başarısı ve sicili iyi olanların lehine ceza uygulaması, bu ilkenin istisnasıdır. h) Yargı kararları aranmaz ve verildiği tarihten itibaren hüküm ifade ederler. i) Ertelenmeleri mümkün değildir.

  13. DİSİPLİN CEZASININ AMACI Disiplin cezalarının amacı, memuru görevine bağlamak ve kamu hizmetlerinin en iyi düzeyde yürütülmesini sağlamaktır. Disiplin cezaları kamu hizmetlerinin gereği gibi yapılması memurların hiyerarşik düzen içerisinde uyumlu hareket etmesi ,memuriyet şeref ve haysiyetini koruması, memuru iyi yola sevk etmesi amacıyla uygulanır. Disiplin cezalarının esas amacı, toplumda arzulanan amaçların devamı ve istikrarlı olarak gerçekleşmesi, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi, kanun tüzük ve yönetmelik hükümlerine uygun hareket ve kurumların huzurunun sağlanmasıdır.

  14. DİSİPLİN CEZASININ FONKSİYONU Disiplin bir yönüyle “yapıcıdır” diğer yönüyle “bastırıcıdır” Modern hukuk bakımından disipline öncelikle yapıcı ve onarıcı amaçla başvurulmalıdır. DMK’nun “uyarma” , “kınama” şeklinde getirdiği düzenleme; memurun cezalarının sicilinden bir süre sonra silinmesi disiplinin yapıcı yönünü göstermektedir. Disiplin cezalarının “bastırıcı” yönü de vardır. Örneğin aylıktan kesme cezasını alan memurun maaşından bir miktar kesilmektedir. Çağdaş Kamu Yönetiminde; öğretici, eğitici yönü ağır basan ve cezalandırmadan çok düzelten adil ve demokratik disiplin anlayışı öne çıkmaktadır.

  15. DEVLET MEMURLARI KANUNU’NUNDA DİSİPLİN CEZASI 657 Sayılı Yasanın 124. Maddesinde, disiplin cezaları; “Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre verilen cezalardır. ” şeklinde tanımlanmıştır.

  16. DİSİPLİN SUÇ VE CEZALARI İÇEREN ÖZEL KANUNLAR • 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi Kuruluş ve Çalışma Usulleri Hakkında Kanun ve İç Tüzük; • 2797 sayılı Yargıtay Kanunu; • 2575 Sayılı Danıştay Kanunu; • 832 sayılı Sayıştay Kanunu; • 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu; • 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu; • 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu; • 1700 Sayılı Dahiliye Memurları Kanunu

  17. 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu (2261 Sayılı kanunla değişi1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun; • 4357 Sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına,Terfi, Taltif ve Cezalandırmalarına Dair Kanun; • 2495 sayılı Bazı Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun; • 1920 sayılı Gümrük Memurlarından Vazifei Memuriyesini Suiistimal Edenlerle Vazife ve Mesleklerinde Kendilerinden İstifade Edilemeyenler Hakkında Yapılacak Muameleye Dair Kanun

  18. 3944 sayılı Gümrük Muhafaza ve Muamele Sınıfı Mensupları Teşkilatı Hakkında Kanun; • 2677 Sayılı Sivil Hava Meydanları, Limanlar ve Sınır Kapılarında Görev ve Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkında Kanun; • 1050 Sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu (Madde 22/D); • 6245 sayılı Devlet Harcırah Kanunu(Madde:60); • 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejimine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile • 4046 Sayılı Özelleştirme Kanunu ,

  19. CEZA VE DİSİPLİN HUKUKUNUN BENZERLİKLERİ • Cezalar şahsidir. • Düzenlemeler geçmişe yönelik olamaz. • Yapılan düzenlemelerde ilgililer hakkında lehe olan hükümler uygulanır. • Adil yargılama ve savunma hakkı önemlidir. • Aynı eylemden dolayı aynı kişiye birden fazla ceza verilemez. • Zamanaşımı söz konusudur. • Genel kural olarak kanunu/mevzuatı bilmemek mazeret sayılmaz. • Her ikisinde de hem ağırlaştırıcı ve hem de hafifletici haller söz konusudur.

  20. DİSİPLİN CEZALARI İLE ADLİ CEZALAR ARASINDAKİ FARKLAR • Ceza kanunu ile konulan cezalar toplum düzeninin korunmasına yöneliktir. Disiplin cezalarının amacı ise memurların düzenli ve belirli kurallar çerçevesinde çalışmalarının sağlanmasıdır. • Ceza kanunları ile getirilen cezalar toplum düzenine karşı işlenen fiillere karşı uygulanacak yaptırımlar oldukları için ağırdırlar. Kişinin hayatına, özgürlüğüne, malına, kişisel haklarına, sosyal durumuna etkili sonuçlar doğururlar. Disiplin cezaları memurun yalnız mesleki hayatına ve mesleki haklarına etkili olur. • Ceza kanunları memur olsun olmasın herkese uygulanır. Disiplin cezaları sadece statü hukuku içerisinde görev yapan memurlara uygulanır. .

  21. Ceza kanunlarındaki yaptırımlar sadece yargıç kararı ile uygulandığı halde; disiplin cezaları yasada gösterilen makam ve kurullar vasıtasıyla uygulanır. • Ceza Hukukunda bazı suçların takibi şikâyete bağlı iken, Disiplin Hukukunda şikayetten vazgeçmenin önemi yoktur. • Ceza Hukuku suç ve cezaları ile kamu düzeni, Disiplin Hukuku suç ve cezaları ile kurum düzeninin korunması amaçlanmıştır. • Ceza Hukuku suç ve cezaları adli, disiplin hukuku suç ve cezaları idari niteliktedir.

  22. DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN GENEL ESASLAR

  23. KANUNU BİLMEMEK MAZERET SAYILMAZ Disiplin cezası içeren tüm mevzuat Resmi Gazetede yayımlanmak zorundadır. 3011 Sayılı Yasanın 2. Maddesinin amir hükmü ve Danıştay kararları bu doğrultudadır (Danıştay 10.D. 4.5.1988 gün ve E.1986/1113, k.1988/806). İlgililere, Resmi Gazete yoluyla duyurulan disiplin cezalarını, bilmemek mazeret sayılmamaktadır.

  24. ZAMAN BAKIMINDAN LEHTE OLAN HÜKÜM UYGULANIR 657 Sayılı Yasada ve diğer özel disiplin mevzuatında açık bir hüküm olmamasına rağmen, ceza hukukunda geçerli olan "sanığın lehine olan hükmün uygulanması" kuralının disiplin cezalarında da kabul edilmesi gerekmektedir. Nitekim, Danıştay Genel Kurulunun 30.6.1981 gün ve E.1981/2,K.1981/1617 sayılı kararı da bu doğrultudadır.

  25. AYNI SUÇTAN AYNI ŞAHSA İKİ DEFA DİSİPLİN CEZASI VERİLMEZ Aynı kusurlu fiil veya halden dolayı, aynı şahsa, birden fazla disiplin cezası verilemez, cezalardan en ağır olanı ile yetinilir. Memurun fiili ceza kanununa göre suç teşkil ediyorsa, bu taktirde hem ceza kanununun öngördüğü cezayı, hem de disiplin hukukunun ön gördüğü cezayı uygulamak gerekir. Bu durumda DMK'nun 125. ve 131. Maddelerindeki özel düzenlemelere göre hareket edilir. Bu gibi hallerde iki defa cezalandırmadan söz edilemez.

  26. Ceza kovuşturmasıyla disiplin soruşturmasının birbirlerinden bağımsız yapılması ana kural olmakla birlikte bazı istisnaları vardır; 1-Ceza mahkemesi, aynı zamanda disiplin suçu sayılan fiilin memur tarafından işlenmiş olduğuna karar verirse, bu karar disiplin mercilerini bağlar. Disiplin mercileri, fiilin memur tarafından işlenmemiş olduğuna karar veremez. 2-Ceza mahkemesi, fiilin memur tarafından işlenmemiş olduğu gerekçesine dayanarak beraat kararı verirse, bu karar disiplin mercilerini bağlar bu fiilden dolayı memur hakkında ceza verilemez. Ancak, ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararı, işlendiği sabit olan fiilin kanunda yazılıbir suçu meydana getirmediği gerekçesine dayanıyorsa, disiplin mercileri buna rağmen disiplin cezası verebilir.

  27. ZAMAN AŞIMI Mevzuatımıza "zaman aşımı kavramı" 657 Sayılı Yasada 1982 yılında yapılan değişiklikle girmiştir. 657 Sayılı D.M.K.'nun 127. maddesinde disiplin soruşturması ve kovuşturması için "zamanaşımından" söz edilirken, 128. Maddesinde "karar süresinden" söz edilmiştir.

  28. Devlet Memurları Kanunu'nun 127. Maddesinde uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, memurluktan çıkarma cezalarında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı taktirde disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı hükmü yer almıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise , "disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği taktirde ceza verme yetkisi zaman aşımına uğrar" denilmiştir.

  29. Zaman Aşımına İlişkin Mahkeme Kararları • Davacının fiiline uygun olarak yargı kararı uyarınca tesis edilen disiplin cezasının 657 sayılı Kanunun 127 nci maddesindeki zamanaşımı sürelerine bağlı olmadığı hakkında. (Danıştay 8.Daire E:1998/6475 K:1999/222 DD:101 Sayfa:613 3.2.1999) • Zamanaşımı süresi geçirilmeden verilmiş bir disiplin cezasının İdari Mahkemece aynı konuda yeniden işlem tesisini gerektirecek şekilde iptali üzerine, herhangi bir şekilde zamanaşımı süresi işletilemeyeceği ... Süresi içinde verilen disiplin cezası idare mahkemesince savunması alınmadığı gerekçesiyle bozulmuş,idare dosyadaki eksikliği tamamlayıp aynı teklifi uygulamış bu sefer mahkeme zamanaşımı gerekçesiyle uygulamayı bozmuşsa da Danıştay İdari Mahkeme Kararını bozmuştur.(10.Daire Esas 1989/2299,Karar:1989/1735)

  30. DİSİPLİN CEZASINDA KARAR SÜRELERİ VE KARARLARIN TEBLİĞİ Devlet Memurları Kanunu'nun 128. Maddesinde disiplin soruşturmalarının hangi sürelerde karara bağlanacağı hususu düzenlenmiştir. Buna göre uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının soruşturmanın tamamlanmasından itibaren 15 gün; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının dosyanın ilgili disiplin kuruluna gelmesinden itibaren 30 gün; memurluktan çıkarma cezalarının ise soruşturma dosyasının yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren 6 ay içerisinde karara bağlanması gerekmektedir.

  31. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda verilen kararların tebliğine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamıştır. Buna karşılık Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında yönetmeliğin 15. Maddesindeki düzenlemeden bu sürelerin, kararın verilmesinden itibaren 15 gün olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay tarafından verilmiş bulunan çeşitli kararlarda, iki yıllık genel zaman aşımını geçmemek koşuluyla bu süreler geçirilerek verilen cezaların geçerli olacağı vurgulanmıştır. Danıştay, zamanında karar vermeyen amirlerle disiplin kurulu üyelerinin, cezai ve disiplin yönünden sorumluluğunun aranabileceğine de işaret etmektedir.

  32. TEKERRÜR Disiplin cezalarında tekerrür, 657 Sayılı Yasa'nın 125. Maddesinde düzenlenmiştir. Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil ve halin, cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekrarlanmasıdır. tekerrür özel ve genel tekerrür olmak üzere iki kısımda değerlendirilir. Özel tekerrür, cezaya esas olmuş fiil ve halin, cezanın kesinleşmesinden itibaren, bu cezanın sicilden silinme süresi içerisinde yeniden tekrar edilmesi durumunda oluşur. Genel tekerrürde, farklı mahiyetteki fiiller sebebiyle ve farklı zamanlarda aynı cezanın iki kez alınması ve kesinleşmesi; daha sonra aynı cezayı gerektiren üçüncü bir fiilin işlenmesi gerekir.

  33. CEZADA İNDİRİM Yasada, geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Verilecek kararlarda bir alt ceza uygulanmaması halinde, uygulanmama gerekçesi gerekçesi gösterilmelidir. Bu konuda ceza vermeye yetkili makamların taktir yetkisi bulunmakla birlikte Danıştay 8. Dairesi tarafından verilmiş bulunan 18.10.1991 gün ve k.1991/1677 sayılı kararda; cezanın hafifletilip hafifletilmemesine ilişkin gerekçenin belirtilmesi gerektiğine yer verilmiştir. Yine 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yer almamasına rağmen, Danıştay 10. Dairesinin 14.11.1990 gün ve 1990/2547 sayılı kararında "haksız tahrik" hafifletici sebep sayılmıştır.

  34. DİSİPLİN CEZALARININ SİCİLDEN SİLİNMESİ Verilen ve kesinleşen uyarma ve kınama cezaları için 5, diğer cezalar için ise 10 yıl geçtikten sonra yetkili amire başvurularak cezaların sicilden silinmesi istenebilir. (DMK Md.133) Buradaki yetkili amir atamaya yetkili amirdir. Disiplin cezalarının sicilden silinebilmesi için; Yasada belirtilen sürenin geçmesi, Bu konuda memurun başvuruda bulunması, Memurun davranışlarının olumlu olması, Gerekir.

  35. DİSİPLİN CEZALARINDA AF Af, bazen sadece kesinleşmiş cezaları kaldıran, hafifleten veya değiştiren, bazen de kamu davasını düşüren veya mahkûmiyeti bütün sonuçlarıyla birlikte vaki olmamış sayan bir kamu hukuku tasarrufudur. Bu tasarruf özel ve genel af olmak üzere iki kısımda incelenebilir. 1) Genel Af: Genel af, mahkûmiyet ve kamu davasını ortadan kaldırır. a) Eğer, genel af kanununda disiplin cezaları bakımından açıklık yoksa, genel af disiplin cezalarına etki etmez b) Genel af kanununda açık hüküm bulunması halinde ona göre işlem yapılır. 2) Özel Af: Ceza hukuku alanındaki özel af, sadece cezayı etkileyeceğinden, disiplin suçları üzerinde bir etki yapmaz. 3) Disiplin Affı: Disiplin affı, yasa koyucunun iradesine göre çizilmiş sınır ve koşullarda uygulanır.

  36. MEMURİYETTEN AYRILANLAR HAKKINDA DİSİPLİN İŞLEMİ İstifa veya emeklilik gibi sebeplerle görevinden ayrılmış olanlara disiplin cezası verilip verilemeyeceği konusunda meri mevzuatta bir açıklık bulunmamaktadır. Danıştay 3. Dairesinin 27.1.1977 gün ve E.1977/47, K.1977/42 Sayılı kararı bu konudaki belirsizliğe bir çözüm getirmiştir. Bu karara göre, emeklilik veya istifa gibi sebeplerle memuriyetten ayrılanların bir gün tekrar kamu görevlerine dönebilecekleri göz önünde bulundurularak gerekli işlemler yapılmalı, uygulama kabiliyeti olan cezalar uygulanmalı, olmayanlar ise sicil dosyasında muhafaza edilmelidir.

  37. DİSİPLİN CEZALARININ GERİ ALINAMAZLAĞI • Kural olarak disiplin amirleri veya atamaya yetkili makamlar tarafından verilen ve kesinleşen disiplin cezalarının değiştirilmesi ve geri alınması mümkün değildir. • Bunun istisnaları, Mahkeme Kararları, Af ve silinme süresidir…

  38. DİSİPLİN CEZALARINA İTİRAZ Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir. Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idarî yargı yoluna başvurulabilir. (DMK: Madde 135) İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.

  39. İtiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine idarî yargı yoluna başvurulamaz. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin, kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde kararlarını vermek zorundadırlar. Kaldırılan cezalar sicilden silinir.

  40. SAVUNMA HAKKI T.C.Anayasasının 129. maddesinde, memurlara savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği, kuralı yer almıştır. Bu anayasa kuralına paralel olarak düzenlenen 657 sayılı DMK’ nun 130.Maddesinde de; Devlet memuru hakkında savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Savunma hakkı memur disiplin hukukunun en önemli teminatları arasında yer alır.

  41. Savunma hakkının kullanılması bakımından önem taşıyan hususların başında suçlama konusunun ne olduğunun ilgili memura açıkça bildirilmesi gelmektedir. Bu bildirimin memura yüklenen fiil veya halin yerini, zamanını ve oluş şeklini içermesi gerekir. Suçlama konusunda açık ve detaylı bilgi verilmeyen kimsenin kendisini yeterince savunabilmesinden söz etmek mümkün değildir. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkında vazgeçmiş sayılır.

  42. Başbakanlığın 10 Ocak 2010 tarihli ve 27478 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2010/2 Sayılı Başbakanlık Genelgesinde; “Devlet Memurları Kanununun 130 uncu maddesinde disiplin soruşturmalarında tanınan savunma süresinin 7 günden az olmayacağı öngörülmüş olup, bu sürenin asgari süre olduğu hususu ile disiplin soruşturmasının konusu ve kapsamı da göz önüne alınarak, hakkında disiplin soruşturması yürütülen personele savunma hakkının kullanımına imkan verecek bir savunma süresi tanınacak; savunma süresi içinde ilgilinin talebi halinde idarece uygun görülecek ilave savunma süresi de ilgililere tanınabilecektir.” Hükmüne yer verilerek, konunun önemi vurgulanmıştır.

  43. DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA DÜZENLENEN DİSİPLİN SUÇ VE CEZALARI DMK’nun 125 inci maddesinde disiplin suç ve cezaları • UYARMA • KINAMA • AYLIKTAN KESME • KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI • DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA Olarak belirtilmiştir.

  44. UYARMA Uyarma, arkadaşça konuşma , sözlü bir ikaz yada tembih şeklindeki gayrı resmi usuller kullanıldıktan sonra ilk resmi disiplin hareketidir. Uyarma cezası memurun memuriyet haklarında herhangi bir kısıntı getirmez. Uyarma, DMK'nun 125/A maddesinde düzenlenmiş olup "memura görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi" şeklinde tarif edilmiştir. Tarifteki "davranış" sözcüğü 2670 sayılı Kanun ile ilave edilmiştir, ilk tarifte yalnızca "görevde daha dikkatli davranma" ifadesi yer alıyordu.

  45. Burada memurdan istenen dikkatin derecesi memurun gördüğü hizmetin gerektirdiği "makul" bir dikkattir. Uyarma cezası disiplin amirleri tarafından verilebilmekledir (md126/f. l) Uyarma cezasını gerektiren fiil ve hallerin öğrenildiği tarihten itibaren disiplin amirlerince bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanması gerekir aksi takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Uyarma cezası verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.

  46. Uyarma cezalarına karşı idari yargı yoluna gidilemez. Daha önce bu cezalar için de idari yargı yolu açıktı. Uyarma ve Kınama cezaları için idari yargı yolu 1982 Anayasasının 129/f3 maddesindeki;“... Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz...” hükmü ve bu hükme paralel olarak 657 sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonucu kapatılmıştır. Son zamanlarda İdari Yargı Mercileri, kanunlarla ve yönetmeliklerle kabul edilmiş Yargı kısıntısını kabul etmemektedirler. İdari Yargı Mercileri, açılan iptal davalarını kabul edip karar vermekle Yargı kısıntısını hükümsüz duruma getirmektedir.

  47. DMK‘ nun 135/1. maddesine göre uyarma cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kurullarına yapılır ve itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Kesinleşen kararlar için ikinci bir itiraz yolu yoktur. İtiraz süresi, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren 7 gündür(md.136/f l)

  48. UYARMA CEZASINI GEREKTİREN FİİL VE HALLER • Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak (md. 125/A-a). • Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek (md. 125/A-b) • Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek (md. 125/A-c)

  49. Usulsüz müracaat ve şikayette bulunmak (md. 125/A-d). • Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak (md. 125/A-e). • Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak (md. 125/A-f). • Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak (md. 125/A-g). • Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak (md. 125/A-h).

  50. KINAMA Kınama, memura görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. İlk ceza türünden farkı burada hareketin “belirgin” olmasıdır. Bir başka deyişle hareketin kusurlu olduğunun belirtilmesidir. Uyarma soyut ve hafif bir müeyyide türü iken; kınama somut ve daha ağır bir cezadır. Kusur, kanuna aykırı bir iradenin mevcudiyeti halinde karşımıza çıkar. Diğer bir deyişle kanuna aykırı bir hareket iradi ise kusurluluk söz konusudur.

More Related