180 likes | 480 Views
N1 KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERLERLİ HASTALARDA REZEKSİYON ŞEKLİNİN SAĞKALIMA ETKİSİ. Yedikule Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 3. Göğüs Cerrahi kliniği. Amaç:
E N D
N1 KÜÇÜK HÜCRE DIŞI AKCİĞER KANSERLERLİ HASTALARDA REZEKSİYON ŞEKLİNİN SAĞKALIMA ETKİSİ • Yedikule Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 3. Göğüs Cerrahi kliniği
Amaç: • N1 lenf nodu metastazı yapan Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanserlerinde rezeksiyon şeklinin sağkalıma etkisini araştırmak
Ocak 1998-Aralık 2006 yılları arasında retrospektif çalışma. • N1 lenf nodu tutulumu olan toplam 195 hasta. • T4 ve superior sulkus tümörü olan T3 hastalar çalışma dışına alındı • inkomplet cerrahi uygulananlar, ikinci primer akciğer karsinomu olanlar ve tamamlayıcı pnömonektomiler çalışmadan çıkarıldı
Komplet cerrahi rezeksiyon yapılan T1, T2 ve T3 tümörü olan 162 hasta retrospektif olarak incelendi. • Yaş ortalaması 56.9 (39-78) • 156 erkek (%96.3), 6 kadın (%3.7) • 151 (%93.2) hastaya mediastinoskopi yapıldı.
Pnömonektomi Nedenleri (n=71) *Vasküler ve bronşial rekonstrüksiyona izin vermeyen lezyonlar)
Operatif mortalitenin dağılımı Genel mortalite oranı %6.17 (10/162)
Tüm olgular onkoloji tedavisi açısından konsülte edildi. • Bütün hastalar 6 aylık aralarla, lokal nüks, ikinci primer ya da metastaz varlığı açısından değerlendirildi. • 3 hasta postoperatif takip dışı kaldı. • Ortalama takip süresi 29.3±21.4 (3 ile 106 ay arasında) ay • Sağkalım süresinin başlangıç tarihi olarak operasyon günü kabul edilerek, ölüm veya son kontrol tarihine kadar geçen sağkalım süresi hesaplandı.
İstatistik • Ortalama ve sıklık karşılaştırmaları için ki kare testi, Fisher’s exact test ve one-way ANOVA testi uygulandı. • Prognostik faktörler (hücre tipi, T durumu, tümör çapı, rezeksiyon şekli) için sağkalım analizleri uygulandı. • Sağkalımlar, rezeksiyon yapılan gün 0. gün sayılarak “Kaplan-Meier” sağkalım analizi sistemine göre belirlendi. • Her bir değişkenin sağkalıma etkisi “log-rank” testi ile incelendi. 0.05’e eşit veya altındaki “p” değeri istatistiksel anlamlılık olarak kabul edildi.
İnterlober N1 tutulumu olan hastalarda rezeksiyon şeklinin bilobektomi ve/veya pnömonektomi olması istatiksel olarak anlamlı idi (p<0.001)
İnterlober N1 (11#) tutulumu olan hastalarda • T durumu (p=0.32), histolojik tip (p=0.81), tümör çapı (p=0.77) istatistiksel olarak sağkalımla ilişkili değildi. • Lobektomi yapılanlarda %65.2 • Bilobektomi ve Pnömonektomi yapılanlarda %49.8 sağkalım vardı, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0.71)
İnterlober N1 (11#)tutulumu olan hastalardaki klinik tutumumuz • Sağ üst lob tümörleri mobil 11s----------RUL • Sağ üst lob tümörleri fikse 11 s----------Sleeve RUL • Sağ üst lob tümörleri mobil/fikse 11 i---Pnömonektomi • Sağ alt lob tümörleri mobil/fikse 11 i---RLBL • Sağ alt lob tümörleri mobil/fikse 11 s---Pnömonektomi • Sol tümörlerde fikse interlober N1-----Pnömonektomi • Sol tümörlerde mobil interlober N1-----Lobektomi
Tüm N1 hastalar içinde yapılan sağkalım analizinde, histolojik tip subgruplar arasında (p=0.49) istatiksel anlamlı fark yoktu
Tüm N1 tutulumu olan hastaların 5 yıllık sağkalım oranları • Lobektomi --------------------------------%47.7 • Sleeve lobektomi-------------------------%47.6 • Bilobektomi ------------------------------%57.5 • Pnömonektomi----------------------------%56.3 • Aralarında istatistiksel olarak fark yoktu (p=0.76)
Sonuç: • Komplet rezeksiyon yapılmış N1’li hastalarda rezeksiyon şekli ile sağkalım arasında ilişki bulunmamıştır. • İnterlober N1 (11#) hastalarda pnömonektominin sağkalım avantajı gösterilemedi. ( Bu durumun pnömonektomi nedenlerinin çeşitliliğinden kaynaklandığını düşünmekteyiz.) • N1 nedenli pnömonektomi sayısının artması ile bu konu ile ilgili daha detaylı bilgi verilebilir.