1 / 246

SU POLITIKASININ TEMEL ILKELERI

HUKUK DEVLETI ILKESI. Hem sekli hem de maddi sonucu vardir.Sekli sonucu hukuk gvenligini temin etmesidir ve bu da suta ve cezada kanunilik ilkesi ile gereklesir.Maddi sonucu ise ceza hukuku kurallarinin insan haklarini koruma odakli dzenlenmesidir.. SUTA VE CEZADA KANUNILIK ILKESI. Su sayila

barr
Download Presentation

SU POLITIKASININ TEMEL ILKELERI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


    1. SUÇ POLITIKASININ TEMEL ILKELERI I- Hukuk Devleti Ilkesi II- Kusur Ilkesi III- Hümanizm Ilkesi

    2. HUKUK DEVLETI ILKESI Hem sekli hem de maddi sonucu vardir. Sekli sonucu hukuk güvenligini temin etmesidir ve bu da suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile gerçeklesir. Maddi sonucu ise ceza hukuku kurallarinin insan haklarini koruma odakli düzenlenmesidir.

    3. SUÇTA VE CEZADA KANUNILIK ILKESI Suç sayilan fiillerin ve bunlara verilecek yaptirimlarin önceden kanun tarafindan açikça belirlenmesi anlamina gelmektedir. Bu ilkenin sonuçlari; - Idarenin düzenleyici islemleriyle suç ve ceza hukuku yaptirimi öngörme yasagi - Örf ve adet hukukuna dayali cezalandirma yasagi - Belirlilik ilkesi - Kiyas yasagi - Geriye yürüme yasagi

    4. KUSUR ILKESI Kusur ilkesi, failin islemis oldugu suçtan dolayi sahsen kinanabildigi hallerde cezalandirilmasini ifade eder. Bu degerlendirme yapilirken fail degil, fiil ceza hukuku anlayisi ile hareket edilmelidir. Kusur ilkesi bir yani ile cezanin mesrulugunu temin eder, diger yani ile uygulanacak cezanin kusurla oranli olmasi baglaminda cezayi sinirlar.

    5. HÜMANIZM (INSANILIK) Gerek cezaya hükmedilirken, gerekse de hükmedilen bu cezalar infaz edilirken mahkumun durumunun gözetilmesi, onun tekrar topluma kazandirilmasi gayesiyle hareket edilmesidir. Insan onuru ile bagdasmayan ceza verilemez. Cezanin infazi sirasinda da insan onuru gözetilir.

    6. ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA ALANI Kanunlarin zaman bakimindan uygulanmasina üç ilke yön vermektedir; Geriye yürüme, derhal uygulanma, ileriye yürüme. Kural olarak fiiller, islendigi zaman yürürlükte bulunan kanununa tabidir. Ceza kanunlari için geçmise uygulanma yasagi söz konusudur ve bu yasak suçun tüm unsurlari, objektif cezalandirilabilme sartlari, ceza ve sonuçlari bakimindan geçerlidir. Ancak, islendigi zamanin kanuna göre suç olusturan bir fiil, daha sonra yürürlüge giren bir kanunla suç olmaktan çikarilmissa, failin lehine olan sonraki kanun geçmise yürürlü olarak uygulanir ya da daha sonra yürürlüge giren kanun eski kanuna nazaran daha lehe hükümler içermesi halinde, yeni kanun uygulanir. (TCK m. 7)

    7. 5252 sayili Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Sekli Hakkinda Kanunun 9. maddesinin 3. fikrasina göre failin lehine hüküm, önceki ve sonraki kanunlarin ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çikan sonuçlarin birbiriyle karsilastirilmasi sonucu bulunur. Lehe kanun belirlenirken iki kanunun karma bir sekilde uygulanmasi söz konusu degildir. LEHE KANUNUN TESPITI

    8. Yürürlükte kalacagi süreyi bizzat belirleyen kanunlara süreli kanun denir. Geçici kanunlar ise yürürlükleri ilgili olduklari olayin devami süresiyle sinirli olan kanunlardir. Geçici veya süreli kanunlarin, yürürlükten kalkmalarina ragmen uygulanmasina devam edilmesi, ileriye yürürlük ilkesine tabi oldugunu gösterir. Buna göre geçici veya süreli kanunlar yürürlükte bulunduklari süre içinde islenmis suçlar hakkinda, yürürlükten kalkmalarina ragmen uygulanmaya devam edecektir. SÜRELI KANUNLAR

    13. HAREKET ( FIIL ) Öncelikle ceza hukuku bakimindan degerlendirme konusu olabilecek bir fiil bulunmalidir ki tipe uygunluk ve hukuka aykirilik arastirmasi yapilabilsin. Bir suçun var olabilmesi için en önemli sart bir fiilin varligidir (nullum crimen sine actione).

    15. SINIRLANDIRMA FONKSIYONU Hareket kavrami, ceza hukukunu ilgilendirmeyen, ceza hukuku bakimindan önemli olmayan hareketleri, hareket taniminin disinda birakacak sekilde olmalidir. SINIFLANDIRMA FONKSIYONU Hareket kavrami ceza hukuku açisindan önemli bütün hareketleri (kasitli, taksirli, icrai, ihmali) kapsamalidir. BAGLAYICILIK FONKSIYONU Hareket kavrami, tipiklik, hukuka aykirilik ve kusurlulugun kendisine baglanabilecek nitelikte maddi bir içerige sahip olmalidir.

    16. HAREKET ( FIIL ) TEORILERI DOGAL (NEDENSEL) HAREKET TEORISI FINAL (GAI, AMAÇÇI) HAREKET TEORISI SOSYAL HAREKET TEORISI KISISEL HAREKET TEORISI

    32. TIPIKLIGIN OBJEKTIF ( MADDI ) UNSURLARI

    40. Özel belgede sahtecilik Madde 207- (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi baskalarini aldatacak sekilde degistiren ve kullanan kisi, bir yildan üç yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir. Yagma MADDE 148- (1) Bir baskasini, kendisinin veya yakininin hayatina, vücut veya cinsel dokunulmazligina yönelik bir saldiri gerçeklestireceginden ya da malvarligi itibariyla büyük bir zarara ugratacagindan bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir mali teslime veya malin alinmasina karsi koymamaya mecbur kilan kisi, alti yildan on yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.

    47. Ihmal hareket, icrai hareket yaninda, hareketin diger bir gerçeklestirilis seklini olusturur. Ihmali suçlar, failin tipikligi emredileni yapmamak suretiyle gerçeklestirdigi suçlardir. Ihmali suçlar iki gruba ayrilmaktadir; Gerçek ihmali suçlar Gerçek olmayan (görünüste) ihmali suçlar IHMALI HAREKETLE ISLENEN SUÇLAR

    48. Gerçek ihmali suçlar, suç tipinde hareketin yapmamak seklinde ihmali olarak tanimlandigi suçlardir. Bu tür suçlar herkes tarafindan islenebilir ve garantörlük sarti aranmaz. GERÇEK IHMALI SUÇLAR

    49. Gerçek olmayan (görünüste) ihmali suçlar, ihmal suretiyle icra suçlari, ihmal benzeri suçlar olarak da tanimlanir. Bu tür suçlar ancak belli bir neticenin gerçeklesmesini önlemek hususunda özel bir yükümlülük altinda bulunan fail tarafindan islenebilir (garantörlük sarti). Garantörlügün 3 kaynagi vardir; Kanun Sözlesme Öngelen tehlikeli hareketler. GERÇEK OLMAYAN (GÖRÜNÜSTE) IHMALI SUÇLAR

    50. GERÇEK OLMAYAN (GÖRÜNÜSTE) IHMALI SUÇLAR Kasten öldürmenin ihmali davranisla islenmesi MADDE 83- (1) Kisinin yükümlü oldugu belli bir icrai davranisi gerçeklestirmemesi dolayisiyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin olusumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranisa esdeger olmasi gerekir. (2) Ihmali ve icrai davranisin esdeger kabul edilebilmesi için, kisinin; a) Belli bir icrai davranista bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözlesmeden kaynaklanan bir yükümlülügünün bulunmasi, b) Önceden gerçeklestirdigi davranisin baskalarinin hayati ile ilgili olarak tehlikeli bir durum olusturmasi, gerekir. (3) Belli bir yükümlülügün ihmali ile ölüme neden olan kisi hakkinda, temel ceza olarak, agirlastirilmis müebbet hapis cezasi yerine yirmi yildan yirmibes yila kadar, müebbet hapis cezasi yerine onbes yildan yirmi yila kadar, diger hâllerde ise on yildan onbes yila kadar hapis cezasina hükmolunabilecegi gibi, cezada indirim de yapilmayabilir.

    51. Ihmali suçlarda, icrai suçlarda oldugu gibi tipiklik ve hukuka aykiriligin gerçeklesmesi ile suç tamamlanir. Fakat failin isledigi suçtan dolayi kinanabilmesi için neticeye engel olacak hareket garantörden hukuken talep edilebilir yani beklenebilir olmasi gerekmektedir. Somut olayda hareketin yapilmasinin bir kimseden istenemeyecegi, beklenemeyecegi hallerde garantörden de neticeyi önlemesi beklenemez. Hareketin beklenebilirliginde garantörün kabiliyet ve durumu, tehlikenin yakinligi ve agirligi ve korunan hukuki degerin önemine bagli olarak degerlendirme yapilmalidir. IHMALI SUÇLARDA KUSUR

    84. OBJEKTIF ISNADIYET Nedensellik baginin tespit edilmesinden sonra ikinci asamada neticenin kisiye objektif olarak isnad edilebilirligi arastirilacaktir.

    85. OBJEKTIF ISNADIYETIN TEMEL ÖLÇÜTÜ Bir hareket suçun konusu bakimindan yasaklanan bir tehlike dogurur ve bu tehlike tipe uygun netice olarak gerçeklesirse bu neticeyi faile objektif olarak isnad edebiliriz. Isnadiyetin objektif olmasinin nedeni yapilan degerlendirmede failin subjektif durumunun dikkate alinmamasidir. Failin subjektif durumu suçun manevi unsurlarinda degerlendirilecektir.

    86. OBJEKTIF ISNADIYETI KALDIRAN HALLER Objektif isnadiyet bir neticenin öngörüldügü gerek kasten gerek taksirli suçlarda söz konusu olup, çesitli haller objektif isnadiyetin kalkmasina yol açar: 1- Riski azaltici haller 2- Tehlikenin hukuken önem tasimayacak ölçüde artirildigi haller 3- Izin verilen risk halleri 4- Hukuken önem tasiyan bir tehlikenin dogmasina ragmen neticenin bu tehlikenin gerçeklesmesi olarak ortaya çikmadigi haller 5- Normun koruma alanina girmeyen haller 6- Hukuka uygun alternatif davranislar

    87. 1. RISKIN AZALTILDIGI HALLER Bu hallerde fail, neticenin meydana gelmesini zamansal olarak daha ileride gerçeklesmesine ya da daha hafif bir neticenin meydana gelmesine neden olmaktadir. Örnegin, araba çarpacak olan kisiyi, kurtarmak için kaldirima itip yaralanmasina neden olan kisiye yaralama suçu isnad edilemez.

    88. 2- TEHLIKENIN HUKUKEN ÖNEM TASIMAYACAK ÖLÇÜDE ARTIRILDIGI HALLER Failin fiili hukuki degerin ihlali açisindan hukuken önem tasimayacak ölçüde bir tehlike dogruyorsa bu hallerde de objektif isnadiyet yoktur. Hayatin olagan faaliyetlerine neden olunmasi belli bir risk ve ya tehlike dogursa bile bunlar hukuken önem tasimayan tehlikelerdir. Örnegin; kisinin bir baskasina ormanda yürüyüs yapmaya ikna etmesi ve kisinin yürüyüs esnasinda yildirim çarpmasi sonucu ölmesi

    89. 3- Izin verilen risk halleri Fail hukuken önem tasiyan bir risk dogursa bile sayet bu risk, “izin verilen risk” kapsaminda ise bu hallerde ortaya çikan netice faile objektif olarak isnad edilmez. Örnegin; trafik kurallarina uygun davranilsa dahi karayolu trafigi hayat, saglik ve ya mal varligi bakimindan tehlikeli bir faaliyettir. Ayni sekilde endüstri faaliyetleri, spor faaliyetleri gibi tüm faaliyetler açisindan bu durum geçerlidir. Ancak kamusal yarar açisindan bu faaliyetlere hukuken izin verildigi için önemli bir risk dogursalar da bu riskler sonucu meydana gelen neticeler kisiye objektif olarak isnat edilmez.

    90. 3- Izin verilen risk halleri Örnegin; A kurala uygun araç sürmesine ragmen baska bir araçla çarpisip B’nin ölümüne yol açmasi durumunda A B’nin ölümüne neden olmustur, fakat bu netice A’ya isnat edilmez. Yine tehlike tasiyan sportif karsilasmalarda kurala uygun davranilmasina ragmen kisiler yaralanip, ölebilmektedir. Örnegin; bir boks maçinda meydana gelen ölüm gibi. Tüm bu faaliyetlerin tehlikeli oldugu zaten söz konusu faaliyetler için düzenlenen güvenlik kurallarindan da anlasilmaktadir.

    91. 4- TEHLIKENIN NETICE OLARAK GERÇEKLESMEDIGI HALLER Objektif isnadiyet için hukuken önem tasiyan bir tehlikenin dogmasi ve neticenin de bu tehlikenin gerçeklesmesi seklinde ortaya çikmasi gerekir. Bu nedenle sayet netice failin sebebiyet verdigi tehlikenin gerçeklesmesi olarak ortaya çikmamissa bu durumda netice faile objektif olarak isnad edilmez. Örnegin, silahla yaralanan kisinin, kaldirildigi hastanede çikan yangin sonucu ölmesi olayinda fail silahla ates ederek hukuken izin verilmeyen bir tehlike yaratmistir ancak ölüm bu tehlikenin gerçeklesmesi seklinde degil yangindan dolayi meydana gelmistir. Hastanede bulunmak kisinin bir yanginda ölmesi bakimindan hukuken önem tasiyan tehlikeli bir durum olarak nitelendirilmez.

    92. 4- TEHLIKENIN NETICE OLARAK GERÇEKLESMEDIGI HALLER Buna karsilik nedensellik baginda sapmalar olsa dahi hukuken önem tasiyan bir tehlike dogmus ve bu da netice olarak gerçeklesmis ise bu netice faile objektif olarak isnad edilir. Örnegin; yüzme bilmeyen B ‘yi köprüden irmaga atan A, B bogularak degil köprüden atilirken kafasini bir tasa çarparak ölse dahi burada ölüm köprüden atma hareketinin dogurdugu tehlikenin gerçeklesmesi seklinde ortaya çikmaktadir. A B’yi karnindan biçaklar B yaralardan kaptigi enfeksiyon nedeniyle ölür.

    93. 5- NORMUN KORUMA ALANINA GIRMEYEN HALLER Failin izin verilmeyen bir risk yaratmasi ve bununda netice olarak gerçeklesmesi durumunda bu netice faile objektif olarak isnat edilmektedir. Ancak bazi hallerde meydana gelen böyle bir netice davranis normunun koruma alanina girmedigi için bu netice faile objektif olarak isnad edilmez. Örnegin; kisinin kasten kendisini tehlikeye attigi bir duruma katkida bulunulmasi halinde objektif isnadiyet bulunmamaktadir. Örnegin, eroini olan fakat siringasi olmayan A ya siringa temin eden B, elindeki eroinin çok saf ve tehlikeli oldugu hususunda A yi uyarir. Buna ragmen eroini alan A, ölür. A kendine bilinçli olarak zarar verdiginden, bu ölüm B ye isnad edilemez.

    94. 6- HUKUKA UYGUN ALTERNATIF DAVRANISLAR Hukuka uygun davranilsaydi dahi ayni netice kesin olarak ortaya çikacakti denilebiliyorsa, objektif isnadiyet yoktur. Örnegin, Isçilere dezenfekte etmeden deri temizletilmesi olayinda, bir bakteri isçilerin hastalanmasina neden olur. Ancak daha sonra, bu bakteriye karsi hiçbir dezenfekte maddesinin etki göstermeyecegi anlasilir.

    95. NITELIKLI UNSURLAR Suç tiplerinin temel sekline ilave edilen bir veya birden çok unsur ile o suçun temel seklinden daha agir veya daha hafif cezalandirilmasi öngörülür. Bu unsurlar nitelikli unsur olarak ifade edilir. Örnegin TCK’nin Kasten yaralama suçuna iliskin temel sekli söyledir: Madde 86- (1) Kasten baskasinin vücuduna aci veren veya sagliginin ya da algilama yeteneginin bozulmasina neden olan kisi, bir yildan üç yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir. Ayni maddenin üçüncü fikrasinin (a) bendinde ise, kasten yaralama suçunun; Üstsoya, altsoya, ese veya kardese karsi, islenmesi halinde verilecek cezanin yari oraninda artirilmasinin öngörülmesi, suçun nitelikli unsurunu olusturmaktadir.

    105. SUÇUN MANEVI UNSURLARI Suçun manevi unsuru, kisi ile isledigi fiil arasindaki manevi bagi ifade eder. Suçun olusumu için suç tipinde öngörülen maddi unsurlarin yani sira manevi - sübjektif unsurlarin da gerçeklesmesi gerekir. Diger bir deyisle kisi suçun maddi unsurlari ile ilgili olarak kasten veya taksirle davranmalidir. Modern suç teorisinde kast ve taksir kusur türü olmayip haksizligin gerçeklesme biçimleridir. Kusur ise islenen bir haksizlik dolayisiyla fail hakkinda varilan bir kinama yargisidir.

    106. KAST KAVRAMI VE UNSURLARI Kast, Türk Ceza Kanununda tanimlanmis olup, unsurlari bu tanimda belirtilmistir: Kast Madde 21- (1) Suçun olusmasi kastin varligina baglidir. Kast, suçun kanuni tanimindaki unsurlarin bilerek ve istenerek gerçeklestirilmesidir.

    107. BILME UNSURU Kastin bilme unsuru kapsamina suçun tüm maddi unsurlari dahildir. Nitekim TCK’nin Hata basligi altindaki düzenlemeden bu durum açikça anlasilmaktadir: Hata Madde 30- (1) Fiilin icrasinda suçun kanuni tanimindaki maddi unsurlari bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmis olmaz. Bu hata dolayisiyla taksirli sorumluluk hali saklidir.

    108. BILMENIN KAPSAMINA GIREN UNSURLAR FIIL KANUNI TANIMDA ARANIYORSA NETICE NETICELI SUÇLARDA NEDENSELLIK BAGI SUÇUN KONUSU FAILIN VEYA MAGDURUN NITELIGI NITELIKLI UNSURLAR HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ MADDI KOSULLARI (Bu konuda iki görüs ileri sürülmektedir.)

    116. KAST VE NEDENSELLIK BAGINDA SAPMA Failin kasten davranabilmesi için neticeli suçlarda nedensellik bagi da esas hatlariyla bilinmelidir. Nedensellik baginda yanilmayla ilgili tartismali bir husus, failin birinci hareketini icra ettikten sonra neticenin meydana geldigini zannedip, ikinci hareket yapmasi ve neticenin, failin ikinci hareketinden sonra gerçeklesmesidir. Örnegin, A, B’nin bogazini ip ile siktiktan sonra, gerçekte baygin olan magduru öldü sanisiyla göle atar ve ölüm neticesi de magdurun gölde bogulmasiyla gerçeklesir. Failin kastinin nedensellik gelisimini bütün ayrintilariyla içermesi zorunlu olmadigindan ve netice de faili objektif isnad edilebildiginden bu gibi durumlarda kasten islenerek tamamlanmis tek suç vardir.

    122. ISTEME UNSURU Kastin bilme unsuru bilissel, entelektüel alana dahil olmasina karsilik, isteme unsuru suçun maddi unsurlarinin gerçeklestirilmesine yönelik iradeyi ifade etmektedir. Neticeli suçlarda, failin asil kastettigi neticenin yani sira, baska neticelerin de ortaya çikmasi muhakkaka yakin ise, failin bu neticeleri de istedigi kabul edilir.

    123. KASTIN ARANACAGI ZAMAN Failin kasti, suçun icra hareketlerini gerçeklestirdigi sirada bulunmalidir. Tipikligi icra eden hareketten önce veya daha sonra mevcut olan kast önemli degildir. Neticeli suçlarda ise kast, fail tarafindan netice için gerekli olarak görülen fiili bitirinceye kadar mevcut olmalidir. Çok hareketli suçlarda kast, ilk hareketin yapilmasi sirasinda ikinci hareketin yapilmasina da yönelmelidir.

    124. KASTIN ARANACAGI ZAMAN Eklenen kast yoktur. Önce taksirli bir hareket yaptiktan sonra bunun ortaya çikardigi sonucun kasten sürdürülmesi gibi durumlarda fiilin icrasi devam ederken failin kasti baslar ve o andan itibaren islenen fiil, kasten islenmis olmaktadir. Örnegin arabasiyla çarptigi bir kisiyi yarali bir vaziyette birakip gitmek.

    125. KASTIN TÜRLERI Kastin bilme ve isteme unsurlarinin birbiriyle baglantisi ve hangi ölçüde veya yogunlukta bulunmalari gerektigi baglaminda iki tür kast söz konusudur; 1- Dogrudan Kast 2- Olasi Kast

    126. DOGRUDAN KAST Dogrudan kastta kisi suçun maddi unsurlarini mümkün olabildigince kesin olarak bilmekte ve suçun unsurlarinin gerçeklesmesini istemektedir.

    127. DOGRUDAN KAST Belirli bir neticenin gerçeklestirilmesine yönelik olarak islenen fiilin, amaçlanan neticenin yani sira diger bazi neticeleri de meydana getirecegi olagan hayat tecrübelerine göre muhakkak ise, fail bu neticeler yönünden de, dogrudan kastla hareket etmistir. Örnegin; bir araca belli bir kisiyi öldürmek için güçlü bir bomba yerlestiren fail, suçun maddi unsurlarini mümkün olabildigince bilmektedir. Ancak bombanin patlamasiyla sadece hedef aldigi kisiyi degil onun yaninda bulunan kisileri de kesine yakin bir ölçüde öldürecegini bilmesinden dolayi sadece hedef aldigi kisinin degil diger kisilerinde ölmesini istedigi kabul edilir.

    128. SADECE DOGRUDAN KASTLA ISLENEBILEN SUÇLAR Kasten islenebilen bir suç, hem dogrudan kastla hem de olasi kastla islenebilir. Bir suçun kanuni taniminda “bilerek”, “bildigi halde”, “bilmesine ragmen” gibi ifadelere yer verilmis ise, bu suç ancak dogrudan kastla islenebilir, olasi kastla islenemez. Çünkü suç tipinde yer alan bu ifadelerin kullanilmasiyla, failin tipe ait unsurlari kesin olarak bilmesi aranmis olmaktadir.

    138. Kasti suçlarin tanimlarinda, suç tipiyle korunan hukuki degere yönelik faildeki hareket iradesini belirten amaç, saik gibi baska sübjektif unsurlara yer verilebilir. Amaç (maksat) failin fiiliyle ulasmayi tasavvur ettigi hedeftir. Failin neticenin meydana gelmesini muhakkak veya muhtemel görmesi önemli degildir. Saik, faili haksizlik teskil eden fiili islemeye iten iç etken, dürtüdür. Saik ancak suçun kanuni taniminda bir unsur olarak yer aliyorsa önem tasir. KAST-AMAÇ-SAIK

    159. Bilinçli taksirde fail islemeyi düsündügü fiilden zararli bir neticenin meydana gelebilecegini öngörmekte fakat dikkat ve özen yükümlülügüne aykiri olarak, bu yükümlülügünü umursamayarak, öngördügü neticenin gerçeklesmeyecegine güven duyarak yine de korunan hukuki deger bakimindan tehlike olusturacak bir davranista bulunmaktan kendini alikoymamaktadir. BILINÇLI TAKSIR

    161. Ayni sekilde birden fazla kisinin katilimiyla gerçeklestirilen bir ameliyatin ölüm veya sakatlikla sonuçlanmasi durumunda, ameliyata katilan kisiler müstereken hareket etmektedirler. Ancak tibbin gereklerine aykirilik dolayisiyla ölüm veya sakatlikla sonuçlanan bu ameliyatta islenen taksirli suçun islenisi açisindan suça istirak kurallari uygulanamaz. Kanunun suça istirake iliskin hükümleri, kasten islenen suçlarda suçun islenisine istirak eden kisilerin sorumluluk statülerini belirlemektedir. Birden fazla kisinin katilimiyla yapilan ameliyat sirasinda meydana gelen ölüm veya sakatlik neticeleri bakimindan her bir kisinin sorumlulugu kendi kusuru göz önünde bulundurulmak suretiyle belirlenmelidir. Bu tespitte diger kisilerin kusurlu olup olmadigi hususu dikkate alinamaz TAKSIRLI HAREKETLERIN BIRLESMESI

    163. Örnegin taksirli suçlarda failin meydana gelen netice itibariyla bizzat kendisinin ve ailesi bireylerinin agir derecede magduriyete ugradiklari görülmektedir. Söz gelimi, köylü kadinlarin gündelik ugraslari ve hayat zorluklari itibariyla, sayisi çok kere üç dörtten fazlasina varan küçük çocuklarina gerekli dikkati ve itinayi gösterememeleri sonucu, çocuklarin yaralandiklari veya öldükleri görülmektedir. Ayni sekilde meydana gelen trafik kazalarinda da benzer olaylara rastlanmaktadir. Bu gibi hâllerde annenin taksirli suçtan dolayi kovusturmaya ugramasi ve cezaya mahkûm edilmesi, esasen suçtan dolayi evladini kaybetmesi sonucu ugradigi izdirabi siddetlendirmekle kalmamakta, ayrica, ailenin tümüyle agir derecede magduriyete düsmesine neden olmaktadir. TAKSIRLE ISLENEN SUÇLARDA SAHSI CEZASIZLIK SEBEBI VE CEZADA INDIRIM YAPILMASINI GEREKTIREN SAHSI SEBEP

    164. Söz konusu fikraya göre, hâkim suçlunun durumunu takdir ile ceza vermeyebilecektir. Elbette ki hâkim bu husustaki takdirini kullanirken suçlunun ekonomik durumunu, aile yükümlerini, söz gelimi diger çocuklarin bakimini göz önünde bulunduracak, ona göre hüküm kuracaktir. Ancak, dikkat edilmelidir ki, bu fikranin uygulanabilmesi için fiilden dolayi münhasiran failin kisisel ve ailevî durumu itibariyla zararli netice meydana gelmis bulunmalidir; böyle bir netice ile birlikte söz konusu durumlara iliskin bulunmayan baska bir netice de meydana gelmisse fikra uygulanmayacaktir. Fikrada yazili suç bilinçli taksir hâlinde islenirse ceza yaridan üçte birine kadar indirilebilir. TAKSIRLE ISLENEN SUÇLARDA SAHSI CEZASIZLIK SEBEBI VE CEZADA INDIRIM YAPILMASINI GEREKTIREN SAHSI SEBEP

    166. NETICESI SEBEBIYLE AGIRLASMIS SUÇ

    167. Neticesi sebebiyle agirlasmis suçlarda 3 çesit kombinasyon gündeme gelebilir; Kast-Kast Kast-Taksir Taksir-Taksir NETICESI SEBEBIYLE AGIRLASMIS SUÇ

    168. Failin agir netice bakimindan sadece taksirle hareket etmesini gerektiren suçlardir. Fail agir netice bakimindan kasten hareket ettigi hallede, artik ortada baska bir suç vardir ve dogrudan bu suça iliskin hükmü uygulamak gerekmektedir. GERÇEK NETICESI SEBEBIYLE AGIRLASMIS SUÇ

    170. Agir neticelerin fail tarafindan kasten de gerçeklestirilmesi mümkün olan suçlardir. Kasti temel suç tipinin sonucu olan agir neticeler kasten gerçeklestirilseler de bagimsiz bir suç olusmamakta, bu agir neticeleri yaptirim altina alan ilgili hüküm sayesinde cezalandirilabilmektedir. GÖRÜNÜSTE NETICESI SEBEBIYLE AGIRLASMIS SUÇ

    172. HUKUKA AYKIRILIK

    175. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ ORTAK ÖZELLIKLERI Bir hukuka uygunluk nedeni varsa tipe uygun olan fiil hukuka aykiri olmaz ve bu nedenle bir haksizliktan söz edilemez. Hukuka uygunluk nedenleri hukuk düzeninin tümü için geçerlidir. Hukuka aykirilik ve uygunluk degerlendirilmesi fiil esas alinarak ex ante yapilir. Her hukuka uygunluk nedeni kendi sinirlari içerisinde, kisiye baskasinin hukuki alanina müdahale hakki verir. Hukuka uygunluk nedenleri sinirli sayida degildir. Hukuka uygunluk sebepleri ayni olayla ilgili olarak birbirinden bagimsiz veya birbirinin yaninda uygulanacak sekilde birlesebilir.

    176. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ ORTAK ÖZELLIKLERI Failin hukuka uygunluk sebeplerinden yararlanabilmesi için bunun varliginin bilinciyle hareket etmesinin zorunlu olup olmadigi hususu tartismalidir. Bir görüse göre hukuka uygunluk sebebinin objektif olarak varligi yeterli olup, kisinin bu bilinçle hareket etmesi gerekmez. Diger bir görüse göre ise hukuka uygunluk sebebinden yararlanabilmek için kisinin hukuka uygunluk sebebinin varliginin bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sadece neticenin ifade ettigi haksizlik ortadan kalkmakta fakat hareketin ifade ettigi haksizlik varligi sürdürür ve bu nedenle kisi suça tesebbüsten dolayi cezalandirilir.

    178. Görevin icrasi TCK’nun 24/1-2 maddesinde “Kanunun hükmü ve amirin emri” basligi altinda düzenlenmistir Kamu görevinin icrasi bir hukuka uygunluk nedenidir. Böyle bir görevi yerine getirilmesi için gerçeklestirilen fiiller hukuka uygundur. Bunun için; 1.Kisiye kanun tarafinda yetki verilmelidir. Buradaki kanun ibaresi sadece sekli anlamda kanun olmayip yazili hukuk kurali olarak anlasilmalidir. 2. Kisiye verilen bu yetki ayni zamanda o kisinin görevini olusturmalidir. Sadece kanunun belli bir sekilde hareket etme görevi yükledigi kisiler bakimindan hukuka uygunluk sebebi geçerli olur. . GÖREVIN YERINE GETIRILMESI

    189. EMRIN YERINE GETIRILMESI Bir emir bulunmalidir. Emri verenin bu konuda yetkisi olmalidir. Emri alanin bunu yerine getirmeye görevli ve yetkisi olmasi gerekir. Emir, kanunun aradigi sekil sartlarini tasimalidir. Emir hukuka aykiri olmamalidir. Emir hukuka aykiri ise bunu yerine getiren kisi için kusuru etkileyen bir neden teskil eder. Konusu suç olan emir ise hiçbir surette yerine getirilemez.

    193. SALDIRININ VARLIGI Mesru savunmadan söz edebilmek için insandan kaynaklanan haksiz bir saldirinin varligi gereklidir. Saldiri teskil eden fiilin ayrica suç teskil etmesi gerekmez. Saldirinin haksiz olup olmadigi yazili olan ve olmayan tüm hukuk düzenine iliskin kurallar göz önünde tutularak degerlendirilir. Fiilin haksiz saldiri olarak kabul edilebilmesi için hukuka aykiri olmasi yeterlidir. Sahsi cezasizlik sebebi ya da cezayi ortadan kaldiran sahsi sebeplerin bulunmasi nedeniyle cezalandirilamamasi haksiz oldugu sonucunu degistirmez. Bir kisi kendi hareketi ile saldiriyi tahrik etse de mesru savunmadan yararlanabilir.

    194. SALDIRININ MEVCUT OLMASI Mesru savunmadan söz edebilmek için gerçeklesen veya gerçeklesmesi ya da tekrari kesin olan bir saldirinin varligi gerekmektedir. Saldiri baslamadan ya da bittikten sonra mesru savunma olmaz.

    195. SALDIRI KISILERE YÖNELIK HERHANGI BIR HAKKA YÖNELMELIDIR Mesru savunma, kisinin gerek kendisinin gerekse baskasinin hakkina yönelmis saldirilara karsi yapilabilir. Kisilere ait tüm haklar bakimindan mesru savunma söz konusu olabilir.

    197. SAVUNMAYA ILISKIN SARTLAR Savunmanin gerekli olmasi: Somut olayin o anki kosullarina göre yapilacak degerlendirmeye göre savunma olmadan da saldiriyi uzaklastirma imkani varsa mesru savunmanin bulunmadigi kabul edilir. Savunma hareketi saldiriyi derhal sona erdirecek nitelikte olmalidir. Kaçma imkani olmasina ragmen, kaçmayip savunmada bulunan kisinin hareketi mesru savunma olarak degerlendirilir.

    198. SAVUNMAYA ILISKIN SARTLAR Saldiri ile savunma arasinda orantinin bulunmasi: Savunmanin hukuka uygun kabul edilebilmesi için savunma hareketinin, maruz kalinan saldiriyi defedecek ölçüde olmasi gerekir, aksi takdirde savunmada sinir asilmis olur. Saldiri ve savunmada kullanilan araçlar, saldiri ve savunmanin yöneldigi hukuki degerler dikkate alinarak o andaki hal ve kosullara göre degerlendirme yapilir.

    204. ILGILININ RIZASI Ilgilinin rizasi mutlak surette tasarrufta bulunabilecegi haklar bakimindan söz konusu oldugundan sadece kisiye ait hukuksal degerleri koruyan suç tipleri için riza geçerli olabilir. Kisinin rizaya ehliyeti olmasi gerektiginden bu durum her suç tipi bakimindan ayri ayri degerlendirilmelidir. Kisi söz konusu haktan vazgeçmesinin anlam, kapsam ve önemini kavrayacak durumda olmalidir. Kanun magdurun yasindan özel olarak söz etmisse bu yastan küçük olanlarin rizasina geçerlik taninmaz. Riza beyani açik veya örtülü, yazili veya sözlü olabilir. Ancak riza mutlaka suçtan önce veya suçun icra hareketlerinin yapilmasi sirasinda verilmelidir ve fiilin islenmesi sirasinda da mevcut olmalidir. Kanun rizanin beyanin belli bir sekle tabi tutuyorsa riza bu sekle uygun olmalidir.

    205. VARSAYILAN RIZA Varsayilan riza, ilgilinin rizasinin zamaninda alinamadigi, fakat ilgilisine sorulsaydi, riza göstereceginin kabul edildigi durumlarda söz konusu olmaktadir. Varsayilan rizanin geçerli olabilmesi için; ilgilinin rizasinin önceden alinmasinin imkansiz olmasi, ilgilinin hakkina yönelik müdahalenin onun varsayilan iradesine uygun olmasi ve müdahalede bulunulan hak üzerinde ilgilinin tasarrufta bulunma yetkisinin olmalidir.

    213. KUSURU ETKILEYEN HALLER - Yas Küçüklügü - Akil Hastaligi - Sagir ve Dilsizlik - Geçici Nedenler, Alkol veya Uyusturucu Madde Etkisinde Olma - Mazeret Nedenleri - Hukuka Aykiri Baglayici Emir - Zorunluluk Hali - Mesru Savunmada Sinirin Heyecan, Korku ve Telas Nedeniyle Asilmasi - Cebir veya Tehditin Etkisi - Haksiz Tahrik - Kusurlulugu Etkileyen Hata Halleri

    214. YAS KÜÇÜKLÜGÜ Yas küçüklügü MADDE 31- (1) Fiili isledigi sirada oniki yasini doldurmamis olan çocuklarin ceza sorumlulugu yoktur. Bu kisiler hakkinda, ceza kovusturmasi yapilamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

    215. YAS KÜÇÜKLÜGÜ Çocuk Koruma Kanunu Sorusturma MADDE 15- (1) Suça sürüklenen çocuk hakkindaki sorusturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcisi tarafindan bizzat yapilir. (2) Çocugun ifadesinin alinmasi veya çocuk hakkindaki diger islemler sirasinda, çocugun yaninda sosyal çalisma görevlisi bulundurulabilir. (3) Cumhuriyet savcisi sorusturma sirasinda gerekli görüldügünde çocuk hakkinda koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasini çocuk hâkiminden isteyebilir.

    216. YAS KÜÇÜKLÜGÜ     Yakalama, gözaltina alma ve ifade alma yönetmeligi Çocuklarla ilgili özel hüküm     Madde 19 - Çocuklar bakimindan yakalama ve ifade alma yetkileri asagidaki sekilde sinirlandirilmistir:     a) Fiili isledigi zaman oniki yasini doldurmamis olanlar ile onbes yasini doldurmamis sagir ve dilsizler;     1) Suç nedeni ile yakalanamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanilamaz.     2) Kimlik ve suç tespiti amaci ile yakalama yapilabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest birakilir. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme baskani veya hâkimi tarafindan tedbir karari alinmasina esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet bassavciligina bildirilir.    

    217. YAS KÜÇÜKLÜGÜ (2) Fiili isledigi sirada oniki yasini doldurmus olup da onbes yasini doldurmamis olanlarin isledigi fiilin hukukî anlam ve sonuçlarini algilayamamasi veya davranislarini yönlendirme yeteneginin yeterince gelismemis olmasi hâlinde ceza sorumlulugu yoktur. Ancak bu kisiler hakkinda çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Isledigi fiilin hukukî anlam ve sonuçlarini algilama ve bu fiille ilgili olarak davranislarini yönlendirme yeteneginin varligi hâlinde, bu kisiler hakkinda suç, agirlastirilmis müebbet hapis cezasini gerektirdigi takdirde oniki yildan onbes yila; müebbet hapis cezasini gerektirdigi takdirde dokuz yildan onbir yila kadar hapis cezasina hükmolunur. Diger cezalarin yarisi indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezasi yedi yildan fazla olamaz.

    218. YAS KÜÇÜKLÜGÜ (3) Fiili isledigi sirada onbes yasini doldurmus olup da onsekiz yasini doldurmamis olan kisiler hakkinda suç, agirlastirilmis müebbet hapis cezasini gerektirdigi takdirde onsekiz yildan yirmidört yila; müebbet hapis cezasini gerektirdigi takdirde oniki yildan onbes yila kadar hapis cezasina hükmolunur. Diger cezalarin üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezasi oniki yildan fazla olamaz.

    219. AKIL HASTALIGI Tam-kismi akil hastaligi ayrimi yoktur. Akil hastaliginin kusuru etkilemesi için kisinin suçu isledigi sirada akil hastasi olmasi gerekir. Akil hastaliginin kisinin islemis bulundugu somut fiil açisindan algilama veya irade yeteneginin etkilenmesi gerekmektedir.

    220. AKIL HASTALIGI AKIL HASTALIGI     Madde 32 - (1) Akil hastaligi nedeniyle, isledigi fiilin hukukî anlam ve sonuçlarini algilayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranislarini yönlendirme yetenegi önemli derecede azalmis olan kisiye ceza verilmez. Ancak, bu kisiler hakkinda güvenlik tedbirine hükmolunur.     (2) Birinci fikrada yazili derecede olmamakla birlikte isledigi fiille ilgili olarak davranislarini yönlendirme yetenegi azalmis olan kisiye, agirlastirilmis müebbet hapis cezasi yerine yirmibes yil, müebbet hapis cezasi yerine yirmi yil hapis cezasi verilir. Diger hâllerde verilecek ceza, altida birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi ayni olmak kosuluyla, kismen veya tamamen, akil hastalarina özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.

    221. SAGIR VE DILSIZLIK Sagir ve dilsizlik durumunun kisinin isledigi fiil dolayisiyla kusurunu etkileyebilmesi için kisinin isitme yetenegine dogustan sahip olmamasi ya da küçük yasta yitirmesi gerekmektedir.  SAGIR VE DILSIZLIK     Madde 33 - (1) Bu Kanunun, fiili isledigi sirada oniki yasini doldurmamis olan çocuklara iliskin hükümleri, onbes yasini doldurmamis olan sagir ve dilsizler hakkinda; oniki yasini doldurmus olup da onbes yasini doldurmamis olanlara iliskin hükümleri, onbes yasini doldurmus olup da onsekiz yasini doldurmamis olan sagir ve dilsizler hakkinda; onbes yasini doldurmus olup da onsekiz yasini doldurmamis olanlara iliskin hükümleri, onsekiz yasini doldurmus olup da yirmibir yasini doldurmamis olan sagir ve dilsizler hakkinda da uygulanir.

    222. GEÇICI NEDENLER Actiones liberae in causa (sebebinde serbest hareket) - Kisinin akil hastaligi disinda, içinde bulundugu durumun onda geçici bir süre algilama veya davranislarini yönlendirme yetenegini kaldirmasi veya önemli ölçüde azaltmis olmasi durumlarinda uygulanir. Örnegin, uyku hali, alkol veya uyusturucu madde alma, atesli hastalik. - Bu nedenin meydana gelmesinde failin en azindan taksiri bulunmalidir. - Bu takdirde kisi fiili isledigi sirada kusur yetenegi varmis gibi cezalandirilir. Failin bu durumun meydana gelmesinde taksiri dahi yoksa, isledigi suçtan dolayi kusuru bulunmadigindan ona ceza verilmez.  

    223. ALKOL VEYA UYUSTURUCU MADDE BAGIMLILARININ KUSUR YETENEGI Alkol veya uyusturucu maddelerin sürekli alinmasi iki tür bagimliligi gündeme getirebilir; - Psikolojik Bagimlilik: Alkol ya da uyusturucu almaktan yoksun birakildiginda kiside yoksunluk sendromlari görülmez. Kiside zayif da olsa irade hala vardir. - Fizyolojik Bagimlilik: Madde kullanimina ara verildiginde yoksunluk sendromlari görülür. Bu tür durumda akil hastalarina iliskin sorumluluk rejimi uygulanir.

    224. MAZERET NEDENLERI Mazeret nedenleri kusurlulugu ortadan kaldiran nedenlerden farklidir. Bu nedenlerde kusur etkilenmemekte, haksizlik ve kusurun içerigi azalmakta ancak bütünüyle ortadan kalkmamaktadir. Çünkü mazeret nedeni olusturan hallerde fail, hem kusur yetenegine hem de haksizlik bilincine sahiptir. - Hukuka Aykiri Baglayici Emir - Zorunluluk Hali - Mesru Savunmada Sinirin Heyecan, Korku ve Telas Nedeniyle Asilmasi - Cebir veya Tehditin Etkisi

    225. HUKUKA AYKIRI BAGLAYICI EMIR Hukuka uygun emir bir hukuka uygunluk sebebi teskil eder iken, konusu suç teskil etmeyen hukuka aykiri baglayici emir ise bu emri yerine getiren bakimindan kusuru etkileyen bir nedendir. Hukuka aykiri emir alan ast bu emrin hukuka uygunlugunu kontrol etmek yükümlülügü altindadir. Aksi takdirde emri yerine getiren ast da sorumluluktan kurtulamayacaktir. Fakat emrin içerigini denetleme yükümlülügü kanun tarafindan engellenmisse, astin kendisine verilen emrin hukuka uygun olup olmadigini denetleme yükümlülügü ortadan kalkar. Konusu suç teskil eden emir ise hiç bir surette yerine getirilemez.

    226. HUKUKA AYKIRI BAGLAYICI EMIR

    227. ZORUNLULUK HALI Tehlikeye Iliskin Sartlar Tehlike var olmalidir. Tehlike bir hakka yönelmis olmalidir. Tehlike agir ve muhakkak olmalidir. Tehlike doga olayindan ya da bir insan davranisindan kaynaklanabilir. Tehlike kisinin kendisine ya da baskasina ait bir hakka yönelmis olmalidir. Kisi tehlikeye bilerek neden olmamis olmalidir. Kisinin tehlikeye gögüs germe yükümlülügü olmamalidir.

    228. ZORUNLULUK HALI Korunmaya Iliskin Sartlar Tehlikeye karsi baska türlü korunma imkani bulunmamalidir. (ultima ratio) Korunan deger feda edilen degerden üstün veya en azindan esit düzeyde olmalidir.

    229. MESRU SAVUNMADA SINIRIN ASILMASININ SARTLARI - Mesru savunma sartlari gerçekte mevcut olmalidir. - Mesru savunma sinirinin ölçü yönünden asilmalidir. - Mesru savunmanin siniri mazur görülebilecek heyecan, korku veya telas nedeniyle asilmalidir.

    230. CEBIR VEYA TEHDITIN ETKISI Fail cebir veya tehditin etkisi altinda olmalidir. Cebir veya siddet karsi konulamayacak veya kurtulanamayacak, tehdit ise muhakkak ve agir olmalidir. Cebir veya tehditin yöneldigi hukuki degerle, bu cebir veya tehdit etkisinde islenen suça iliskin hukuki deger arasinda bir oranlilik, denge olmalidir. Bu takdirde kisi kusuru olmadigindan ceza verilemeyecek ise de cebir kullanan ya da tehdit eden kisi cebir veya tehdit etkisi altinda islenen bu suçlardan dolayli fail olarak sorumlu tutulacaktir.

    231. HAKSIZ TAHRIK Haksiz tahrikin nedenini olusturan haksiz bir fiil olmalidir, fakat bu haksiz fiilin suç olmasi gerekmez. Fail kendi hareketi ile bu haksiz fiile neden olmamis olmalidir. Haksiz fiilin mutlaka faile yönelmis olmasi gerekmez. Haksiz fiil failde hiddet ve siddetli elem yaratmis olmalidir. Suç hiddet veya siddetli elemin etkisi altinda islenmis olmalidir. Suç, tahrik teskil eden haksiz fiili gerçeklestiren kisiye karsi islenmis olmalidir. Haksiz fiile tepki olarak islenen suç kasitli ya da taksirli bir suç olabilir. Haksiz tahrik ile tasarlamanin birlikte uygulanip uygulanamayacagi sorunu tasarlama ile ilgili kabul edilen teoriye göre degismektedir.

    234. HATA Kasti Kaldiran Hata a. Suçun Maddi Unsurlarinda (TCK m. 30/1) b. Suçun Nitelikli Unsurlarinda (TCK m. 30/2) c. Hukuka Uygunluk Nedenlerinin Maddi Kosullarinda (TCK m. 30/1) 2. Kusurlulugu Etkileyen Hata (TCK m. 30/4)

    236. Unsur yanilgisi, somut olayda suçun maddi unsurlarina iliskin konularda bilgisizligi, eksik veya yanlis tasavvuru ifade etmektedir. Unsur yanilgisinin failin kastini ortadan kaldirabilmesi için, failin tasavvuru, zihninden geçirdikleri gerçege uygun olsaydi isledigi fiil suç teskil etmeyecekti diyebilecegimiz bir durum olmalidir. Örnegin, fail A’yi öldürmek isterken hata sonucu B’yi öldürür. Bu durumda magdurun sifatinin suçun nitelikli halini olusturmasi bakimindan düsülen hat göz önünde bulundurulacaktir. SUÇUN MADDI UNSURLARINDA HATA ( UNSUR YANILGISI)

    237. Unsur yanilgisi ters yönde de gerçeklesebilir. Örnegin, baskasinin zannederek kendi ceketini çalma. Suçun kanuni taniminda yer almakla birlikte, haksizligin unsurunu olusturmayan hususlarda düsülen hatanin önemi yoktur. Örnegin, sahsi cezasizlik sebepleri, cezayi ortadan kaldiran ya da azaltan sahsi sebepler, objektif cezalandirilabilme kosullarinin varliginda hata. Hedefte sapma hâlinde ise bir hata söz konusu degildir. Bu durumda suçlarin içtimai hükümleri kapsaminda degerlendirilmesi gereken bir sorun söz konusudur. Fail, suçun kanuni taniminda yer alan bir unsurun maddi içerigini biliyor, fakat onun ceza hukukundaki niteligi konusunda hataya düsüyorsa hukuki yorum hatasi söz konusudur ve bu durumda hukuka aykirilik bilinci eksik ise yasak hatasi vardir. SUÇUN MADDI UNSURLARINDA HATA ( UNSUR YANILGISI)

    238. TCK m. 30/1’de maddî unsurlarda hata hâlinde, taksirle sorumluluga iliskin hükme yer verilmistir. Buna göre, meydana gelen neticeye iliskin olarak gerekli dikkat ve özen gösterilmis olsaydi böyle bir netice ile karsilasilmazdi seklinde bir yargiya ulasilabiliyorsa; taksirle islenmis bir suç söz konusu olur. Ancak bu durumda neticenin taksirle gerçeklestirilmesinin kanunda suç olarak tanimlanmis olmasi gerekir. Bu nedenle, kendisinin sanarak baskasinin çantasini alan kisinin yanilgisinda taksirin varligi kabul edilse bile; kanunda hirsizlik fiilinin ancak yararlanma kastiyla islenebilecegi belirtildigi için; böyle bir olay dolayisiyla ceza sorumlulugu dogmayacaktir. Buna karsilik, av hayvani zannederek gerçekte bir insana ates edip onun ölümüne neden olan kisinin bu hatasinda taksiri varsa, adam öldürme kanunda taksirle islenen bir suç olarak da tanimlandigi için, böyle bir olayda fail, taksirle adam öldürme suçundan dolayi sorumlu tutulacaktir. SUÇUN MADDI UNSURLARINDA HATA ( UNSUR YANILGISI) NIN SONUÇLARI

    239. Failin isledigi suçta cezayi agirlastiran nitelikli hal bulunmasina ragmen, fail bunlari bilmiyorsa bu nitelikli hallerden etkilenmez, yani cezasi arttirilmaz. Örnegin TCK m. 82/1, bent f’e göre kasten öldürme suçunun gebe oldugu bilinen kadina karsi islenmesi cezayi arttiran nitelikli haldir. Fail, öldürdügü kadinin gebe oldugunu bilmiyorsa, bu durumda sadece kasten öldürme suçunun temel seklinden dolayi (TCK m. 81) cezalandirilacaktir. SUÇUN NITELIKLI HALLERINDE HATA

    240. Fail isledigi suçta nitelikli hal bulunmamasina ragmen, fail bulundugunu zannediyorsa fail hatasindan yararlanir ve nitelikli hal faile yükletilmez. Örnegin kasten öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine ya da ese veya kardese karsi islenmesi cezayi arttiran nitelikli haldir. Babasini öldürmek isterken yanilgi sonucu baskasini öldüren kisi bu hatasindan yararlanir ve sadece kasten öldürme suçunun temel seklinden dolayi (TCK m. 81) cezalandirilir. SUÇUN NITELIKLI HALLERINDE HATA

    241. Failin isledigi suçta cezayi azaltan nitelikli hal bulunmamasina ragmen, fail bunlarin bulundugunu zannederek fiili islerse bu nitelikli halden yararlanir. Örnegin bir kimsenin paydas olarak malik oldugunu zannettigi bir esyayi almak isterken, yanlislikla mülkiyeti tamamen baskasina ait bir esyayi almasi halinde fail hakkinda 144. maddeye göre cezada indirime gidilebilecektir. SUÇUN NITELIKLI HALLERINDE HATA

    242. Failin isledigi suçta cezayi azaltan nitelikli hal bulunmasina karsin, fail bu durumu bilmiyorsa bu nitelikli halden yararlanir. Örnegin degerli bir kolyeyi çalmak isterken taklidini çalan fail 145. maddede yer alan indirimden yararlanir. SUÇUN NITELIKLI HALLERINDE HATA

    243. Bu gibi hallerde fail, isledigi fiilin bir haksizlik teskil ettigi bilincine sahiptir ve fakat ortada hukuka uygunluk sebeplerinden birinin maddi sartlarinin mevcut oldugunu zannederek fiili islemektedir. Örnegin karanlikta yolda yürüyen bir kisi, arkasindan hizla kendisine dogru gelmekte olan sahsin kendisine saldiracagini sanarak savunmada bulunmaktadir. Böyle bir durumda fail olayda mesru savunmanin sartlarindan haksiz bir saldirinin varliginda hataya düsmektedir. Failin tasavvuru gerçeklesmis olsaydi, fiil hukuka uygun olacakti. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ MADDI SARTLARINDA HATA

    244. Hukuka uygunluk sebebinin maddi sartlari hakkindaki bilgi kasta dahildir. Bu nedenle hukuka uygunluk nedenlerinin maddi sartlarinda hata TCK m. 30/1’e göre ele alinmalidir. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ MADDI SARTLARINDA HATA

    245. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ SINIRINDA HATA Failin bir hukuka uygunluk sebebinin maddi sartlarinda yanilgiya düserek ölçü yönünden siniri asmasi halinde yani hukuka uygunluk sebeplerinin sinirinin kast olmaksizin asilmasi durumunda da aslinda hukuka uygunluk nedenlerinin maddi sartlarinda hata söz konusudur.

    246. HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERININ SINIRINDA HATA Hukuka uygunluk sebeplerinde sinir kasten asilmissa kisi kasten isledigi bu suçtan dolayi sorumlu olur. Hukuka uygunluk sebepleri taksirle asilmis ise, islenen bu suçun da taksirle islenebilmesi mümkün ise kisi bu suçtan dolayi sorumlu olur fakat TCK m. 27/1 uyarinca cezasi indirilir.

    247. 1. Haksizlik Yanilgisi (Yasak Hatasi) - Failin haksizligin maddiyatina iliskin bilgisi tamdir. Fakat, isledigi fiili yasaklayan bir normun varliginda veya böyle bir normun yorumlanmasinda hataya düsmektedir. - Önemli olan fiilin haksizlik teskil ettiginin bilincinde olunmasidir. Bu haksizligin cezaya layik olup olmadigini bilmek gerekmez. - Dogrudan Haksizlik Yanilgisinda, fail davranis normunu bilmemekte, bilmekle beraber onun hükümsüz oldugunu düsünmekte veya yanlis yorumlayarak kendi fiili bakimindan uygulanamaz oldugunu sanmaktadir. - Dolayli Haksizlik Yanilgisinda, fail bir hukuka uygunluk sebebinin hukuki varliginda hataya düsmektedir. KUSURLULUGU ETKILEYEN HATA

    248. Haksizlik yanilgisi kaçinilmaz ise failin kusuru ortadan kalkacaktir. Kaçinilabilir haksizlik yanilgisi ise, temel cezanin belirlenmesinde kullanilacaktir. KUSURLULUGU ETKILEYEN HATA

    249. 2. Kusurlulugu Kaldiran veya Azaltan Nedenlerin Maddi Sartlarinda Hata - Kusurlulugu ortadan kaldiran veya azaltan her nedenin niteligi geregi maddi sartlarinda hataya düsmek mümkün degildir. Örnegin, karsi konulamayacak cebrin varliginda hataya düsülemez. - Hata kaçinilmaz ise kisi bu hatasindan yararlanacaktir. Kaçinilabilir bir hata söz konusu ise kisi cezalandirilacaktir fakat bu durumu TCK m. 61’e göre temel cezanin belirlenmesinde dikkate alinacaktir. KUSURLULUGU ETKILEYEN HATA

    250. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜS BIÇIMLERI Suça Tesebbüs Suça Istirak Suçlarin Içtimai

    251. SUÇUN GERÇEKLESME ASAMALARI Hazirlik Hareketleri – Cezalandirilmayan Davranislardir. Suça Tesebbüs - Suçun Icrasina Baslanmasi Ancak Suçun Tamamlanmamasi Suçun Tamamlanmasi – Suçun Kanuni Taniminda Öngörülen Tüm Unsurlarin Gerçeklesmesi Suçun Bitmesi - Suçun Tamamlanmasina Ragmen Icrasinin Devam Etmesi – Sürekli Suçlar

    252. SUÇA TESEBBÜS Hukuki Niteligi Suça tesebbüs cezalandirilmayi genisleten bir nedendir. Suça tesebbüs düzenlemeleri ancak tamamlanmis suçun düzenlendigi norma bagli olarak uygulanabilen, bagimsiz olmayan tamamlayici bir normdur.

    253. SUÇA TESEBBÜSÜN CEZALANDIRILMA NEDENI

    254. GÖRÜSÜMÜZ VE TÜRK CEZA KANUNUNDAKI TESEBBÜS DÜZENLEMELERININ DAYANDIGI ESAS

    255. SUÇA TESEBBÜSÜN UNSURLARI Subjektif Unsur – Kast

    256. SUÇA TESEBBÜSÜN UNSURLARI Objektif Unsurlar

    257. SUÇA TESEBBÜSTE GÖNÜLLÜ VAZGEÇME

    258. GÖNÜLLÜ VAZGEÇMEDE GÖNÜLLÜLÜK

    259. GÖNÜLLÜ VAZGEÇMEDE GÖNÜLLÜLÜK

    260. GÖNÜLLÜ VAZGEÇMEDE GÖNÜLLÜLÜK

More Related