260 likes | 968 Views
ORFF ÖĞRETİSİ İLE ERKEN MÜZİK ÖĞRETİMİ. Erken Müzik Eğitimi 4-12 yas gruplarındaki çocuklara sunulan, özgün bir programdır.
E N D
ORFF ÖĞRETİSİ İLE ERKEN MÜZİK ÖĞRETİMİ Erken Müzik Eğitimi 4-12 yas gruplarındaki çocuklara sunulan, özgün bir programdır. Erken Müzik Eğitimi Programı'nın özel amacı, müzikte üstün yetenekli çocukların, müziğe başlamanın en elverişli dönemi olan 3-4 yaşlarında keşfedilmeleri, verilecek özel eğitimle geleceğin sanat yaşamına düzeyli sanatçılar olarak kazandırılmalarıdır.
Orff-Schulwerk Anlayışı Çerçevesinde Müzik ve Hareket Pedagojisi • Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi müziğe bir giriş yolu arayan çocukların,gençlerin ve yetişkinlerin müzik ve dansla ilgili çeşitli temel deneyimler edinmelerini hedefler. Besteci Carl Orff, müzik ve dans pedagogu Gunild Keetman’ la birlikte çalışarak geliştirdiği eğitim felsefesine kendi adını vermiştir.
Orff- Schulwerk , insanın içinde zaten var olan yaratıcı güçleri açığa çıkarmasına ortam hazırlayan, temelinde müzik,hareket ve dil olan insana bütün sanatsal alanları kombine ederek öğrenme,keşfetme,deneme ve yaratma ortamı sunan bir eğitim anlayışıdır.
Orff çalışmalarının içeriğinde,bedenin hareketlerle hazırlanmasından konuşmaların kullanılmasına,konuşmaların ritimlendirilmesinden bu ritimlerin müzik haline gelmesine ve bu araçların bir dizi yaratıcı sürecin sonucunda oluşan sunumuna ( paylaşım ) kadar gelişen her aşamasında vazgeçilmez olan şey ‘’ oyun ‘’ dur.Çalışmalarda sayısız müzik ve hareket oyunları bulunmakta olup bu oyunların ders sürecinde ne zaman ve nasıl kullanılacağı dersin o günkü hedeflerine göre Orff Eğitimcisi tarafından belirlenir.
ORFF- SCHULWERK İLKELERİ • Orff- Schulwerk yaklaşımında müzik ve hareket eğitimi her zaman bir grupla uygulanır. • Çalışmalarda ortak yaratının meydana çıkması için işbirliği yapmanın, birlikte çalışmanın, özen göstermenin , insiyatif kullanmanın ve sorumluluk taşımanın ne kadar gerekli ve yararlı olduğu görülür. • Elementer müzik eğitimi genç insanların çeşitli alanlara açılmasına ve daha yüksek konsantrasyonla çalışmalarına yardımcı olur. • Sosyal yetkinliğin artması insanların kendilerini başkalarının yerine koyabilme,onların duygularını anlama ve paylaşma yani empati kurabilmelerini sağlar.
Adını alman besteci ve müzik eğitimcisi Carll Orff' dan alan Orff, okul öncesi öğretisi işitsel algı ve işitsel algı farklılığını geliştirmeye, bu algı farklılığını, bedensel anlatım ve hareket biçimleri ile bütünleştirmeye ve kişilik oluşumunu olumlu yönde etkileyerek grup içinde geliştirmeye yarayan bir öğretidir.
AMACI, çocuğun okuma yazma öğrenmeden önceki işitme becerisinin, okuma yazma öğrendikten sonra görsel algının gerisinde kalmasını önleyerek dinleme ve algılama becerisini birlikte geliştirmektir. Kısaca bahsetmek gerekirse;
Orff müziği çoğunlukla vurmalı çalgıların tınıları ve orkestra renklerinin araştırılmasına ve ilkel ritimlere dayanmaktadır.
Bu öğretim yöntemi, ritim ezgi ve devinim eğitiminin birlikteliği ile yapılmakta, bütün insanlarda var olan bedensel tartımdan (soluk alıp verme ve kalp atışı gibi) yola çıkarak devinime ve oradan da müziğe ulaşmayı öngörmektedir. Böylelikle çocukların anlatım dili oluşturmalarına yardımcı olunmaktadır. Çocukların kendi becerileri oranında müzik yapmalarına olanak veren Orff yöntemi, aynı zamanda küme içerisinde çocuğun bireysel sorumluluk almasını da sağlamaktadır.
Orff' un müzik düşüncesinin temelinde "ritim" vardır. Çocuklara müzik öğretmenin ve yetişkinlere de müziği sevdirmenin öncelikle "ritim" daha sonra da "ezgi" den geçtiği varsayımı doğrultusunda vurmalı çalgılara dayalı bir müzik eğitim sistemi geliştirmiştir.
Genel müzik eğitiminde ilke olarak ritim, öncelikli olarak ele alınmakta ve devamında ritim ile birlikte ezgi verilmektedir. Armoni ise bu sentezin üzerine kurulmaktadır. Buradan hedefle çocukların müzik eğitiminde ritim öğesine öncelik verilerek "Orff Çalgıları" kullanılmaktadır. Bu çalgılar arasında; Çelik Üçgen, Ritim Çubukları, Zil, Timpani, Gong, Ksilofon, Metalofon,Bango, Marakas, Kastanyet, Tef, Glockenspieller ve çeşitli büyüklükte davullar yer almaktadır
Bu metodu ortaya çıkaran Carl ORFF, müzik yaşamının büyük bir bölümünü çocukların eğitimine adamış ve bu dönem içerisinde farklı ülkelerin değişik müzik aletlerini bir araya getirmiş ve onları müzik eğitimi alanında kullanmıştır. ORFF, 1925' de Dorothea Günter'in Münih' de açtığı müzik okulunda 12 yıl programcı ve eğitimci olarak çalışmış ve küçük çocuklara ritim, bedensel devinim, dans ve çeşitli oyunlar yoluyla müzik eğitimi yaptırılması üzerine çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmaları içinde;
Ritim için vücut sesi ve jestler vurgulanmış, Enstrümanların en doğalı ve ilki olan "ses" kullanılmış, Ölçü, şekil ve ses çeşitliliğine göre farklı davul türlerine önem verilmiş, Doğaçlamalara şekil veren öğe olarak "ostinato" (tekrarlanan ritmik, sözlü veya söylenen biçim) kullanılmıştır.
ORFFYÖNTEMİNİN ÇOCUKLARA KAZANDIRDIKLARI • Bu yöntem çocuklara uygulandığında, çocukta müzikal yönden gelişme sağlanır. Aynı zamanda bu gelişmeyle birlikte, çocukta öğrenme disiplini, grup sorumluluğu alma, başkaları ile çalışmayı öğrenme ve dikkat becerilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Taklit ve keşfetmenin, doğaçlama ve müzik yazarlığına yol açması ile aktif bir şekilde öğrenme sağlanır. Böylelikle okuma ve yazmayı öğrenmeden önce çocuk konuşmayı öğrenir.