710 likes | 1.21k Views
Hekimlerin Yasal Sorumlulukları. Prof. Dr. İrfan DEVRANOĞLU Dr. Cihan DUMAN. KANUNLARI BİLMEMEK MAZERET SAYILMAZ. T.C.K. MADDE 44. Deontolojik Sorumluluk : Tabip odası onur kurulunca eyleme uygun olarak verilen kınama ile meslekten geçici men gibi bir grup uygulamaları içerir
E N D
Hekimlerin Yasal Sorumlulukları Prof. Dr. İrfan DEVRANOĞLU Dr. Cihan DUMAN
KANUNLARI BİLMEMEK MAZERET SAYILMAZ T.C.K. MADDE 44
Deontolojik Sorumluluk:Tabip odası onur kurulunca eyleme uygun olarak verilen kınama ile meslekten geçici men gibi bir grup uygulamaları içerir • Hukuki Sorumluluk:Hekimin hastasına verdiği zararla orantılı tazminat ödemek zorundadır • Cezai Sorumluluk:Mevcut zararın hapis cezasına yönlenmesi şeklindedir
DEONTOLOJİK SORUMLULUK • Tabip odaları asker olsun olmasın tüm hekimlerin hatalarına karşı soruşturma ve yargılamalarda bulunabilirler • Mevzuata aykırı eylemi tabip odası tarafından öğrenilen hekim hakkında oda yönetim kurulu tarafından disiplin soruşturması açılır • Bölgesi içinde bir suç işlendiğini öğrenen tabip odası soruşturma açmakla yükümlüdür
Türk tabipler birliği soruşturma ve yargılama yönetmeliği disiplin cezaları • Uyarma • Para cezası • Geçici olarak meslekten alıkoyma • Oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması (TTB 31.06.1996 44. Büyük kongresi)
HEKİMİN CEZAİ VE HUKUKİ SORUMLULUKLARI • Tıp mesleği uygulamasında hekim hastasıyla olan ilişkisinin hukuki yönünü, sorumluluklarını,hastasına karşı borçlarını, yetkilerini ve görev sınırlarını çok iyi bilmelidir • Bir kişi hekime ne şekilde ve ne yolla gelmiş olursa olsun, hekimle ilişkisi ‘hasta-hekim ilişkisi’ çerçevesindedir • Hekimin teşhis ve tedavi yönünden adli olgulara ayrıcalıklı bir tıbbi yaklaşımda bulunması gerekmez
Hekim sorumluluğu nedir? • Hekimin meslek pratiği ve icrası sırasında bilerek veya dikkatsizlikle veya ihmal yoluyla hastalarına verdiği zarardan • Hekimlikle ilgili yasalardaki kurallara uymamaktan • Teşhis ve tedavideki gerekli en son bilimsel yöntemleri uygulamamaktan • Mesleğindeki acemiliğinden dolayı sorumlu tutulmasıdır
Medeni hukukta hekim hastasına verdiği zarardan ötürü sorumlu tutulmakta ve hastanın zararını karşılamak zorundadır yani tazminat ödemek zorundadır (Türk Borçlar Kanunu Madde 41) • İdare hukukunda hastane hizmetlerinin kötü işleyişi yada kusurlu teşkilatlandırılmasından dolayı meydana gelen zararlardan idare sorumludur.Burada kurum sorumlusu medeni hukuk ve cezai hukuk yönünden yargılanır
Hekim mesleği ve uzmanlığı ile ilgili tıpta kabul edilmiş bilgileri bilmek ve buna uymak zorundadır • Bilinmesi gerekeni bilmemek sorumluluk getirir • Hekimler çalışmalarını “izin verilen risk” kavramı çerçevesinde yerine getirirler • İzin verilen risk; tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalardır ve hekim bu çerçevede gelişen sonuçlardan dolayı kusurlu sayılmaz
Hekimler sorumluluk korkusu ile gereken uygulamalardan çekinirlerse bundan hastalar zarar görür.Bir eylemin yapılmamasının da suç olabileceği unutulmamalıdır • Kötü hekimlik uygulaması; Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş taksirli suçtur; T.C.K.459.maddesi;“Dikkatsizlik, tedbirsizlik yahut meslek ve sanatta acemilik ya da nizam, talimat ve emirlere aykırılık sebebi ile bir kimseye bedence üzüntü verecek ya da sağlığının bozulmasına veya akıl yetilerinin karışmasına yol açacak zarar verme”
Yeni Türk Ceza Kanunu • Malpractice(Kötü hekimlik uygulaması); • Madde 89-Taksirle Yaralama • Madde 85-Taksirle Öldürme • Madde 83-Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi olarak üç maddede düzenlenmiştir.
Kasten Adam Öldürme • MADDE 21. - (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. • (2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir. ( E.TCK 45.md. )
Taksirle Öldürme • Taksir; Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek-örneğin ölüm-gerçekleştirilmesidir (MD.22/2)
MADDE 22. - (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır. • (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. • (3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. • (4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. • (5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir. • (6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Yeni T.C.K.da tıp bilimi ve hekimlerle ilgili diğer maddeler • Madde 90-İnsan üzerinde deney yasağı ve hukuka uygunluk halleri; • Hastayı tedavi amaçlı deneme; 4.fıkra; bilinen tıbbi tedavi yöntemlerinin sonuç vermemesi, aydınlatılmış yazılı onam ve uzman hekim tarafından hastane ortamında yapılması halinde ceza sorumluluğu kalkıyor.
Kamu görevlisi hekimin • T.C.K.da düzenlenmiş memur suçları kapsamında; görevi ihmal ve kötüye kullanma veya rüşvet ya da benzeri iddialarla yargılanması da söz konusu olabilir. (Yeni T.C.K. 252-257) • Gerçeğe aykırı bilirkişilik, rapor düzenleme ve benzeri hekimlik uygulamasında sahtecilik serbest ya da kamu görevlisi tüm hekimler için suçtur.(Yeni T.C.K.276-204-207)
HEKİMİN SIR SAKLAMA ZORUNLULUĞU • Hekimler görevleri esnasında öğrendikleri hasta sırlarını açıklayamazlar • Sır saklama, bir meslek ahlak kuralı olmasının yanısıra kanunlarda bir kişinin sırrı kişilik haklarındandır (TCK 198 TMK’nun 24 ve 25 maddeleri) • Bu sırrın üçüncü şahıslara açıklanması maddi ve manevi tazminat talebine yol açmaktadır
Her yerde söylenebilecek türden bilgiler sır olarak sayılmasa da eğer hasta bu gibi durumları(grip,kaza) hekimden sır olarak saklamasını isterse sır kapsamına girer • Bilimsel yayınlarda hastanın kimliğinin saklı tutulmasına özen gösterilmelidir • Hastanın resminin yayınlanması zorunluluğu varsa kimliğini ortaya çıkaracak özellikler gizlenmelidir • Meslek sırrının açıklanması kanunen yasaklanmıştır • Bir kimse meslek ve sanat olarak açıklanmasında zarar gelebilecek bir sırra vakıf olupta yasal bir sebebe dayanmaksızın o sırrı açıklarsa 3 aya kadar hapis ve para cezasına çarptırılır (TCK’nın 198. Maddesi)
AYDINLATMA SORUMLULUĞU VE HASTA RIZASI • Hekimin hastaya uygulayacağı tedavi ve ameliyat hakkında bilgi vermesi zorunludur(TŞSTİK Madde 1219) • Bu iznin yazılı olması esastır.Ellerini kullanamadığı durumlarda bile hastanın yakınlarının da olduğu bir tutanak tutulmalı eğer hasta reşit değilse hastanın velisi tarafından imzalanmalıdır
Hastanelerde her hasta için genel olarak hazırlanmış hasta yada yakınlarının kendisine gerekli görülecek her türlü tedavi ve ameliyata razı olduğunu ifade eden matbu belgelerin doldurularak imzalanması genel muvafakat olarak nitelendirilmektedir • Ancak ameliyat esnasında bu belgelerde söz konusu edilmeyen bir zarar yada sekel meydana gelmesi halinde;hastanın uygulanan tedavinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek dava açması söz konusu olabilir
ACİL OLGULARDA HEKİM SORUMLULUĞU • Hekim konumu ve uzmanlığı ne olursa olsun ‘adli ve acil’ hastaya bakmak zorundadır (Tıbbı Deontoloji Tüzüğü 3. madde) • Bu durumlarda hastalarda sosyal güvence ve sosyal durum kesinlikle aranmaz • Asker sivil ayrımı yapılmaksızın ilk müdahalenin her hastanede yapılması gereklidir
Yerel olanakların kısıtlılığından gelişecek durumlardan hekimin yasal sorumluluğu söz konusu değildir • Hekimlik hukukta ‘riskli bir meslek’ kabul edildiğinden hatalı uygulama dışında acil olgularda hekim için cezai ve hukuki sorumluluk yoktur • Sivil tabip bulunmayan garnizonlarda şehir içi veya civarında vuku bulacak adli vakalarda cumhuriyet savcılığının talebi üzerine garnizondaki askeri tabip garnizon vazifesine halel gelmemek şartı ile ve garnizon komutanının emri ile gider (TSK İç Hizmet 281. Madde)
Acil vakalar için hasta kabul kağıtları poliklinik kayıtları gerekir,bir taraftan öncelikle muayene ve tedavisine başlanır,diğer taraftan muayene ve müşahade kayıtları tamamlanır • İlk yardım ve acil tedavi en uygun biçimde yapıldıktan sonra hekim tarafından gerekli görülürse hasta ileri bir merkeze sevk edilir • Hasta hayati tehlike geçtikten sonra sevk edilmelidir • Hasta yakın takip gerektiriyor ise nakli esnasında yanında hekim bulunmalıdır, çünkü yolda olabilecek ölüm olayında sevk eden kişi sorumlu tutulur
Hastalara yeterli zaman ayrılmaması sonucu özensiz muayene ve girişimler • Tababet Uzmanlık Yönetmeliği 10. Maddeye göre; “Poliklinikler,kurumların fonksiyonlarına göre uzmanlık dalları ile ilgili servislerle işbirliği halinde çalışacak ve hizmetleri gereği gibi yapabilecek fizik, teknik yapı ve nitelikte” olacaktır • Her servisin normal polikliniğinde günde 1 uzman 20’den fazla hastaya bakamaz • Ancak, daha fazla hastanın başvurması halinde o poliklinikte aynı esas üzerine uzman görevlendirilerek o günkü tüm hastaların muayeneleri sağlanır
KOMPLİKASYON • "İzin verilen risk" olarak ifade edilen, tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde hareketleri dolayısıyla kötü sonuçlar meydana gelse bile hekime sorumluluk yükletilmemektedir. • Çünkü kişi dikkat ve özen görevine uymuştur.