640 likes | 1.12k Views
KALP-DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME. Prof. Dr. Gülay KOÇOĞLU Cum. Üni. Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. http://hastaneciyiz.blogspot.com. Sağlık Slaytları. Kardiyovasküler hastalıklar için önde gelen risk faktörleri. Sigara. Hipertansiyon. Alkol. Hiper lipidemi. Obezite.
E N D
KALP-DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME Prof. Dr. Gülay KOÇOĞLU Cum. Üni. Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı http://hastaneciyiz.blogspot.com Sağlık Slaytları
Kardiyovasküler hastalıklar için önde gelen risk faktörleri Sigara Hipertansiyon Alkol Hiper lipidemi Obezite Az meyva-sebze tüke Fiziksel inaktivite Uyuşturucu kullanımı Güvenli olmayan sex Demir eksikliği 0 2 4 6 8 10 12 14 DALYs* (%) *DALY = ( Mortalite + Morbidite), Disability-adjusted life years, Dünya Sağlık Örgütü Raporu 2002:
Kalp krizine yol açan risk faktörleri Yusuf S. Avrupa Kardiyoloji Kongresi 2004; Münih,
Kalp-damar hastalıklarına yol açan üç büyük risk faktörü; • Sigara içmek, • Serum kolesterol düzeyi yüksekliği, • Hipertansiyon
KOLESTEROL • Hücrelerde ve vücut sıvılarında bulunur. • Besinlerle alınır, vücutta karaciğerde de yapılır. • Barsaktan emilimi için safra gereklidir. • Kanda 180-200 mg civarında bulunur. • Lipoproteinlerle taşınırlar. Bunlar HDL, LDL ve VLDL olarak üç gruptur. • Kalp-damar hastalığı olanlarda genellikle LDL(kötü) yüksek, HDL(iyi) düşüktür.
Serum Kolesterolü mg /dl olarak ; <200 ise normal 200-240 ise riskli >240 ise yüksek olarak değerlendirilir. Serum kolesterolünde % 1’lik düşüş KKH riskini %2 LDL+ HDL+ VLDL= Total kolesterol
A. Keys 1965 yılında geliştirdiği denklemle diyetin kan kolesterolüne etkisini belirlemeye çalışmıştır. s kol= 1.35(2S-P)+1.52 Z s kol: serum kolesterolünde mg değişim S: enerjinin doymuş yağ asit oranı P: enerjinin çoklu doymamış yağ asiti oranı Z: eski ve yeni kolesterol alımının mg/1000 k.kal.üzerinden farklılığı
Günümüzde bu denklemin geçerliliğinin genel olarak kabul edilmesine karşın S yağ asitlerinin serum kolesterolünü yükseltici etkilerinin farklı olduğu, bireylerin yanıtlarının genetik yapıdan farklılık gösterdiği bildirilmektedir.
Değişik yağ asitlerinin serum LDL ve HDL kolesterolüne etkileri
LDL’nin yüksek olmasına yol açabilen diyet faktörleri • Doymuş yağların fazla alımı(hepsinin değil) • Diyet enerjisinin fazla olması • Hayvansal proteinin fazla alınması • Bitkisel proteinin az alınması • Kompleks CHO’ların az alımı (<%48) • Posanın az alımı • Kolesterolün fazla alımı • Rafine CHO’ların fazla alımı (> % 10)
HDL’nin düşük olmasına yol açabilen faktörler • Şişmanlık • Sigara içimi • Hareketsizlik • Cinsiyet (erkekler), • Östrojen azlığı, • Genetik • Beta blokerler • Diüretikler HDL’de % 1’lik artış KKH riskini % 1,5-2
HDL’yi yükselten faktörler • Fiziksel aktivite(egzersiz) yapıyor olmak(hepatik lipaz aktivitesi artar) • Az miktar alkol (60 mg etanol/gün) almak • Uygun ağırlıkta olmak • Alfa blokerler • Genetik • Menopoz öncesi dönem (bayan) • MUFA (PUFA değil) kullanmak • n. 3 yağ asitleri?
Şişmanlık • BKİ’nin <25 olması • Bel/Kalça oranının E >1.0, K> 0.8 olması • Bel çevresinin E > 102 (94) cm, K > 88 ( 80) cm olması riski arttırmakta • BKİ’ de 1 birim artış, HDL’yi % 5 düşürüyor, • Her 1 kg fazlalık endojen kolesterol sentezini 20 mg/gün arttırıyor. • Şişmanlarda VLDL sentezi artıyor, bunun sonucu HDL düşüyor, LDL artıyor, hipertrigliseridemi oluyor.
Ülkelere göre KKH açısından riskli kabul edilen bel çevresi ölçümleri (cm)
Abdominal Obezitenin yaş gruplarına göre toplumda görülme sıklığı % Yaş Grupları TEKHARF çalışması 2002
Relatif ağırlığın % 10 azaltılmasıyla; • Hastalık insidansı % 20 azaltılabiliyor • Kan basıncı • Ürik asit • Kan şekeri düşürülebiliyor.
LDL / HDL > 3 ise veya Total kolesterol / HDL > 5 ise DİYET TEDAVİSİ BAŞLANMALIDIR!
Hipertansiyon olması • BKİ’nin > 25 olması, abdominal obesite • Fazla Na alımı (NaCl-tuz) • Yetersiz K alımı (Na/K oranının büyük olması) • Yetersiz Ca alımı • Yetersiz Mg alımı • n. 3 yağların alınmaması • Fazla alkol alımı (> 60 mg etanol/gün)
Diğer faktörler • Suların sertliği= Çelişkili sonuçlar • Fazla miktarda kafein alımı= > 9 büyük fincan/gün • Chlamydia pneumonia enfeksiyonu
Vitaminlerin Etkisi • Niacin, • Riboflavin, • Pantotenik asit ve • Biotin yağ asidi metabolizması ile ilgilidir. Bunların yeterli alınması önemlidir.
A vitamini: • Membran dayanıklılığını arttırmakta, • Lipit-protein oluşumunu sağlamakta ve • Aterokalsin sentezini inhibe etmektedir.
Beta karoten • İskemiyi engellemekte, • Süperoksit moleküllerini yok etmekte, • LDL’yebağlanıp oksidasyonunu engellemektedir.
D vitamini: • Kalsiyum bağlayıcı protein sentezini arttırarak aterosklerozisi hızlandırabilir
C Vitamini: • Kolesterolün safra asitlerine dönüşümünü sağlar, • Kollajen doku, • Endotel gelişimi, • Prostosiklin ve • DHA için gerekli, • Serbest radikalleri tutar.
E Vitamini; • Lipit hidroperoksit oluşumunu engeller, • Trombüs oluşumunu engeller, • Platelet aggregasyonunu önler, • Prostosiklin aktivitesini önleyen hidrojen peroksit oluşumunu engeller.
Homosistein yüksekliği de risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Folik asit eksikliği ayrıca B12, B 6 eksiklikleri kanda homosistein yükselmesine yol açabilir.
K Vitamini; • Aterokalsin K vitaminine bağımlı, riski arttırabilir?
Mineraller Sodyum: • Tuz tüketimi ile hipertansiyon arasında doğrusal ilişki var • Kalıtsal • Na-Ca değişiminin engellenmesi Kalsiyum: • Yetersizliğinde kan basıncı yükselir, • Hiperkalsemi ise olumsuz etkili
Magnezyum: • Kalp atımını düzenliyor. • Yetersizliğinde aritmi, kalsifikasyon ve MI sık, • Damar intimasında daralma, incelme, VLDL, HDL oluyor. • Serum kolesteroldüzeyinde olmakta.
Çinko • MI sonrası plazma Zn , • Eklenmesi lipoproteinleri etkilemekte, VLDL ,HDL değişmemekte. • Egzersizle birlikte orta düzeyde Zn verildiğinde HDL . • Glukoz toleransı için gerekli, • Yetersizliğinde platelet aggregasyonu artıyor.
Bakır Yetersizliğinde; • Renal ve hepatik dokularda bozukluk, • Kollajen ve elastin sentezinde yetersizlik, • Kardiak atrofi, • Safra-kolesterol metabolizmasında bozukluk, • Serum HDL , LDL , serum kolesterol
Krom • Yetersizliğinde aterom plağı oluşumu, • trigliseritlerde artış görülmekte, • Eklenmesi serum kolesterolünü düşürmekte. Selenyum: • Elzem yağ asidi metabolizmasını düzenler, • Yetersizliğinde peroksit molekülleri oluşumu ve platelet aggregasyonu artar.
Önerilen Diyet İlkeleri • BKİ’nin 25’in altına düşürülmesi Boy 2 X 25 = Maksimum kilo • Yağların günlük enerjinin < % 30’ kadar alınması • Yağların içeriğinin P / S= 1, M / S1 olacak şekilde düzenlenmesi ( en az S, en fazla M) • Kolesterolün önce < 300 mg/gün, sonuç alınmazsa < 200 mg/ gün olarak kısıtlanması
. • Tuzun azaltılması <3.5 g/gün, hipertansiyon varsa < 2 g /gün • Posanın arttırılması suda çözünür 25 g/gün Toplam 50 /gün • Pişirme yöntemine dikkat edilmesi
Kalp Hastalıklarından Korunmak İçin Nasıl Beslenilmeli? • Şişmanlamamaya dikkat edilmelidir. Beden kitle indeksi 25’i geçmemelidir. • Bebekler dışında düşük yağ içeren süt ürünleri kullanılmalıdır. • Kırmızı et yerine tavuk, hindi ve balık eti daha sık yenmelidir. • Posa içeren taze meyve, sebze, kepekli tahıllar ve kurubaklagiller her gün yeterli miktarda alınmalıdır.
Yağ alımı fazla olmamalı, özellikle doymuş yağlar azaltılmalıdır. Çoklu doymamış yağların da fazla alınması doğru değildir. Zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı tercih edilmelidir. Önerilen n.6/n.3 = < 7/1 • Kolesterol içeren besinler azaltılmalıdır. Aynı öğün ve aynı gün en zengin ürünler birlikte yenmemelidir. • Tuz alımına dikkat edilerek işlenmiş, salamura edilmiş besinlerden uzak durulmalıdır. • Rafine şeker tüketimi azaltılmalıdır.
Bunların yanısıra; • Sigara içilmemelidir, içilen ortamlarda bulunulmamalıdır. • Alkol tüketiliyorsa kadınlarda günde 1, erkeklerde 2 birim olarak sınırlandırılmalıdır. 1 birim ölçüsü: Bira 350 mL, Şarap 150 mL, sert içkiler 45 mL • Haftada 3-5 gün, yarım-bir saat tempolu yürüyüş vb. aktivite yapılmalıdır.
Değişik besinlerin doymuş yağ içeriklerinin karşılaştırılması
TRANS YAĞ ASİTLERİ • Hidrojenasyon işlemleri sırasında oluşur. Ayrıca bazı besinlerde doğal olarak bulunmakla birlikte diyette yer alanın büyük bölümü hidrojene yağlardan gelir. • Hidrojenle doyurulmuş katı yağların bileşimindeki yağ asitlerinin yapıları değişir ve trans yağ asitlerine dönüşürler.
Klinik ve epidemiyolojik çalışmalarda, yüksek miktarlarda alınan trans yağ asitlerinin, membran akışkanlığına potansiyel etkisi nedeniyle, LDL’yi artırarak koroner kalp hastalığı ve kanser vb. kronik hastalık riskini artırdığı gösterilmiştir. • Trans yağ asitlerinin aynı zamanda, ALA ve linoleik asitten daha uzun zincirli elzem yağ asitlerinin oluşmasına zemin hazırlayan desaturasyon (çift bağ oluşturma) ve elongasyon ( yağ asidi zincirlerinin uzatılması) işlemlerini de inhibe ettiği gösterilmiştir.
Şu andaki bilgilerimizle uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin fetal beyin ve organ gelişimindeki kritik rolünden dolayı, hidrojene edilmiş yağların tüketimlerinin azaltılması önerilmektedir. • Öneriler, günlük yağ alımının enerjinin %30’u civarında tutulması ve doymuş yağ asidi alımına dikkat edilmesi doğrultusundadır.
Trans yağ asitlerininalımı kısıtlanmalı, tereyağı yerine bitkiselsıvı yağların, yumuşak margarin ve trans yağ asidi içermeyenyumuşak margarinin kullanılması teşvik edilmelidir. Regan A. Wolbers