1 / 22

AYÇİÇEK TARIMI HASTALIKLARI ZARALILARI

AYÇİÇEK TARIMI HASTALIKLARI ZARALILARI. AYÇİÇEĞİ :Günebakan, Gündöndü ve Günçiçeği diye de bilinen yabancı döllenen tek yıllık birbitki. Ayçiçeğinin boyu, yarım metreden dört metreye kadar varır. Sap kalınlığı 1 ile 4 cm arasında

susan
Download Presentation

AYÇİÇEK TARIMI HASTALIKLARI ZARALILARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. AYÇİÇEK TARIMI HASTALIKLARI ZARALILARI

  2. AYÇİÇEĞİ:Günebakan, Gündöndü ve Günçiçeği diye de bilinen yabancı döllenen tek yıllık birbitki. Ayçiçeğinin boyu, yarım metreden dört metreye kadar varır. Sap kalınlığı 1 ile 4 cm arasında değişir. Ayçiçeğinin yaprakları iri ve kalp şeklinde olup, renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişir.Bitkinin yaprakları, dalları ve sapı tüylüdür. Ayçiçeği saplarının içi özle doludur. Çiçekler ana sap veya dalların ucunda teşekkül eden tablalarda meydana gelir. Bu tabla çapları 10-30 cm.dir Tablalar üzerinde iki çeşit çiçek vardır. Tablanın ilk iki sırasındaki çiçekler kısır olup ürün vermezler. Bunların erkek ve dişi organları yoktur. Kısır çiçeklerin taç yaprakları, tablanın dışa gelen kısmında bir dil şeklinde uzanmış olup, uzunlukları yarım ile iki santimetre arasındadır. Renkleri beyazımsı kırmızımtrak,portakal renklidir. Son derece güzel bir görünüşe sahiptirler. Bu çiçeklerin bir tabladaki sayısı 50 ile 200 arasında değişir. Ayçiçeği tohumlarının bin tanesinin ağırlığı 70 ile 200 gram arasındadır. Yağlı çeşitlerin tohumları daha küçük, çerezlik çeşitlerin ise daha büyüktür. Ayçiçeği tohumlarında yüzde 35 oranında kabuk ve yüzde 65 oranında da iç bulunmaktadır. Kabuklu tohumların yağ oranı yüzde 40-55; içteki yağ oranı ise yüzde 65-70 dolayındadır.Ayçiçeği ışığa karşı duyarlı bir bitki olup, güneşin hareketini takip eder.Buna fototropi denir.

  3. AYÇİÇEĞİ BİTKİSİNİN TARİHÇESİ: Köklerinin Peru olduğunu göstermesine rağmen yapılan araştırmalar bu bitkinin Meksika nın kuzeyinden ve kuzeybatı Amerika dan gelmiş olabileceğini göstermektedir. Ülkemize ise Balkanlardan gerçekleşen göçler esnasında getirilmiş olup 70-80 yıldan beri tarımı yapılmaktadır 1980’li yıllardan sonra orabanş’a dayanıklı hibrit çeşitlerin girmesiyle önemidaha da artmıştır. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ: Ayçiçeği yazlık bir bitki olup  ılıman bölgelerde yetişebilmektedir. İdeal Toprak sıcaklığı 12-14 derecede 7-10 gün içersinde toprak yüzeyine çıkar. Ayçiçeğinin çimlenmesi için en az toprak sıcaklığı 8-10 °C olmalıdırAyçiçeğinin büyümesi için gerekli en düşük ısı bitkinin gelişme devreleriyle ilgilidir.Çimlenme ve topraktan çıkış döneminde 5 derece olan düşük ısı,tabla teşekkülü döneminde 11-12 derece,çiçeklenme döneminde ise 15-16 derecedir.   Fide devresindeki bitkiler  eksi 4-6 dereceye kadar gece donlarına dayanıklılık gösterirler.Daha sonraki gelişme dönemlerindeki optimum ısı 20-25 derecedir.30 derecenin üstündeki ısılar büyümeyi,40 derecenin üzerindeki ısılarda döllenmeyi etkilemektedir. Ayçiçeği, yetişme periyodu boyunca (100-150 gün) 2600-2850 °C civarında toplam sıcaklık ister.

  4. Ayçiçeği kuraklığa dayanıklı kanaatkar bir bitkidir. İyi koşullar oluştuğunda kazık kök 3m derinliklere kadar iner. Kılcal köklerde 5m bir çember oluşturabilir. Ayçiçeği vejetasyon devresi süresince 200kg su sarf ettiği bilinirse su gereksiniminin ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Uzun süren kuraklıklarda tablalar küçülür,boy kısalır,yeterli tohum bağlayamaz ve verim düşer. Ayçiçeği bitkisi sarf ettiği suyun %20 sini çıkış ve tabla teşekkülü esnasında,%60 nı tabla gelişmesi ve çiçeklenme devresinde %20 sinide  döllenme ve fizyolojik olum arasında kullanmaktadır. Bu nedenle sulama yapılacak ise çiçeklenmeden 10-15 gün önce ile çiçeklenmeden  10-15 gün sonra yapılmalıdır. Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle derin, organik maddece zengin, alüviyal topraklar ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla taşlı, kumlu ve yüzlek toprakları sevmez. Toprağın pH’sının 6.0-7,2 arasında olması istenir. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır. Ayçiçeğinin tuzluluğu toleransı fazla değildir.

  5. TOPRAK HAZIRLIĞI: Sonbahar derin sürümü, erken ilkbahar toprak karıştırması ve tohum yatağıhazırlığı olmak üzere üç dönemde gerçekleşir. Sonbahar derin sürümü topraktaki tabanın kırılması kış yağışlarının depolanması, biyolojik hareketi hızlandırmak ve havalanmayı sağlamak için yapılan bir işlemdir.Erken toprak karıştırmasında da  çıkmış ve çıkmakta olan yabacı otları kontrol etmek toprak yüzeyini gevşetmek toprak ısısının düzenlenmesi için yapılır. Tohum yatağı hazırlığı ekim için yapılan son hazırlıktır. Bu işlem 15-20 cm derinlikte yapılarak gerçekleştirilir ve hafif araçlarla yapılarak etkin ve üniform bir çıkış için ortam sağlanır bu esnada gübre herbisit uygulasması da gerçekleştirilebilir. EKİM ZAMANI: Kesin ekim zamanı iklim gelişmelerine ve toprak ısısına göre belirlenmesine rağmen mutlaka ayçiçeği ilkbaharda ekilmelidir. En uygun zaman Trakya bölgesi için 15 Mart 15 Nisan arasıdır toprak sıcaklığıda 12-14 dereceyi bulmalıdır.

  6. EKİM: Bu işlem tüm uygulamalardan en önemlisini kapsar.Çünkü başarı bunun sonucunda ortaya çıkacak ve ölçülecektir. Halihazır olarak bu işlem için kullanılan pnömatik (havalı) ekiciler kullanılmaktadır. Başarı garantisi için bu alet iyi ayarlanmalı dişliler,  diskler tek tek kontrol edilmeli tarlaya girmeden önce alet askıya alınarak tohum atışı, sıklığı ve baltaların durumu kontrol edilmeli. Kuru şartlarda ekimde sıra arası 70 cm ve sıra üzeri 30-35 cm olmalıdır. Sulu şartlarda sıra üzeri 30 cm. nin altına indirilebilir. Kuru şartlarda dekarda ortalama 4500 civarı bitki olması istenir. Ekim derinliği ise 5-7 cm. olmalıdır. BESİN İSTEĞİ VE GÜBRELEME: Ayçiçeği tarafından topraktan en fazla azot ve potasyum kaldırılmaktadır.350 Kg ayçiçeği verimi topraktan 14 kg saf azot kaldırmaktadır. A)    Azot Gübrelemesi : Ayçiçeğinde verimi sınırlayan en önemli bitki besin maddesi azottur. Ayçiçeği bir yetişme döneminde gereksinim duyduğu azotun %66’nı çiçeklenme dönemi sonuna kadar almaktadır. Bu nedenle ihtiyaç duyduğu azotun %50’si ekimle beraber diğer yarısı ise bitkiler 20-25 cm boylandığında (ikinci çapa) ile birlikte kullanılmalıdır.

  7. B)    Fosfor Gübrelemesi : Ayçiçeği bitkisinin fosfora olan ihtiyacı olmamakla beraber belirli bir verimi oluşturabilmek için dekara 8-10 kg. P2O5 uygulanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ekim öncesi veya ekimle birlikte verilmelidir. C)    Potas Gübrelemesi : Ayçiçeği bitkisi topraktan fazla miktarda potas kaldırmasına rağmen ülkemiz topraklarında yeterli miktarda potas olduğundan toprak analizleri sonuçlarına göre uygulama yapılmalıdır. Potas eksikliğinde yaprak ayasının kenarında önce sararmalar daha sonra kahverengi bir renk oluşur ve kurumalar meydana gelir. SULAMA:Bu olanakların bulunduğu durumlarda ayçiçeği bitkisine mutlaka sulama yapılmalı.Bu işlemin %50 yevaran verim artışları yarattığı unutulmamalıdır.Sulama zamanı toprak nemine ve bitkinin ihtiyacına göre genellikle ayçiçeği bitkisinin gelişmesininkritik dönemlerinde yapılır.Ayçiçeğinde iki sulama çok önemlidir. Birincisi çiçeklenmeden 10-15 gün önce, ikincisi  de yalancı çiçeklerin kurumasından 10-15 gün sonra yapılmalıdır. Ayçiçeğinde döllenmenin gerçekleştiği dönemde sulama yapılmamalı yağmurlama sulama hayal bile edilmemelidir.Aksi taktirde polen tozları yıkanacağından döllenme gerçekleşmeyecektir.

  8. ÇAPALAMA VE YABANCI OT KONROLÜ : Bitkiler toprak yüzeyine çıkıp, 10-12 cm.boylandığında (4-6) yapraklı dönemde ilk çapa, bitkiler 25-30 cm. boylandığında ise ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapayla boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için çapalama derin yapılmamalıdır.(10 cm.’den derin olmamalıdır) Üst gübreleme yapılacaksa(N), ikinci çapa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm.’ye ulaştığında çapalamaya son verilmelidir. Ayçiçeği tarımında 2-3 çapa yeterli olmaktadır. Ayçiçeği tarlalarında sorun olan yabancı otlar çapalama ile yok edilebildikleri gibi,herbisit kullanılarak ta kontrol edilebilinmektedir.

  9. HASTALIK VE ZARARLILAR : Orobanş (verem otu): Orobanş (Orobance cumana), diğer adıyla verem otu,Ülkemizde bazı ayçiçeği ekiliş alanlarında sorun olan bir kök parazitidir.Besin maddesini ve suyunu tamamen ayçiçeği köklerine emeçlerini salarak karşılar. Ayçiçeğinde görülen bu parazitin beşten fazla ırkı tespit edilmiştir. Orobanşa birçok yerde verem otu da denilmektedir. Orobanş parazitinin boyu 20-60 cm arasında, çiçek rengi genellikle mavi, mor veya beyaz olabilmektedir. Tohumları çok küçük kahverengi renkte ve Kapsüller içerisinde bulunmaktadır. Bir orobanş sapında bulunan kapsüllerde yüzbinlerce tohum bulunmaktadır. Söz konusu bu parazit tohumlarının yapılan araştırma sonucunda toprakta canlılığını 10-15 yıl süreyle koruyabildiği belirlenmiştir.Orobanş ile bulaşık tarlalarda bu parazite karşı hassas tohumluk ekilmişse, ayçiçeği bitkilerinin köklerinde orobanş ekimden 4-5 hafta sonra görülmeye başlar. Söz konusu bu parazit çiçeklenme öncesi yıldız tabla oluşum döneminden itibaren yoğun olarak toprak yüzüne çıkar. Çiçeklenme döneminde bir kökte yoğun olarak 50’nin üzerinde orobanş sapı görülebilir. Köklerinde yoğun olarak orobanş görülen bitkilerde boy kısalır, yapraklar ve tablalar çok küçük kalır Dekardan alınan tane verimi ve yağ verimi de oldukça düşer. Özellikle kurak yıllarda orobanşın ayçiçeği bitkisine zararı çok daha etkilidir.Mücadelesi Orobanş ile bulaşık tarlalarda ayçiçeği tarımı yapılacaksa Söz konusu bu parazite karşı dayanıklı tohumluğun ekilmesi en kesin çözümdür. özel sektörde tohumculuk yapan kuruluşlarda bu parazite karşı dayanıklı hibrid ayçiçeği çeşitleri geliştirmişlerdir. Bu parazit ile kimyasal mücadelede mümkündür. IMI grubu ayçiçeklerinde tohumla birlikte kullanılan yabancı ot ilacı tavsiye edilen zamanda ve dozda kullanılırsa etkili olmaktadır.

  10. Orobanş (verem otu) orobanş (Orobance cumana)

  11. Ayçiçek mildiyösü: Ayçiçeğinin en önemli mantari hastalıklarından biridir. Etmeni Plasmopora helianthi Novat’tır. Bu hastalığa, erken devrede yakalanan ayçiçeği bitkileri normal gelişemez, bodur kalır. Hasta bitki yapraklarında sararma ve alt kısmında beyaz ve alt kısmında beyaz toz şeklinde sporlar görülür. Mildiyönün bulaşması, genellikle tohumdan, topraktaki bitki artıklarından olur. Bulaşık ve taban suyu yüksek tarlalarda, hastalık yüksek oranda görüldüğünde tekrar ikinciye ekim yapılması gerekebilir. Mücadelesi, bu hastalığa dayanıklı çeşitlerin ekilmeli;hassas çeşitlerde ise tohumu ekmeden önce kesinlikle “metalaxyl” etken maddeli fungusitlerle tohum ilaçlaması yapılması ile olur. Kültürel olarak mücadelesi ise hastalıklı bitki artıklarını tarladan uzaklaştırmak ve ekim nöbeti yöntemi ile mümkündür.

  12. Ayçiçeği Mildiyösü

  13. Solgunluk: Bu hastalığa yol açan etmenlerden birincisi Sclerotinia sclerotiorum (lib)’ dır. Genel olarak kök boğazı çürüklüğü biçiminde görülür.Hastalık, bitki köklerini toprakta kömürümsü sclerotları ile, bitki sap ve tablalarını ise toprak yüzeyinde çimlenen askosporları ile enfekte eder. Bitkinin sap ve öz dokusunu kurutarak iletim demetlerini devre dışı bırakır. Diğer bir solgunluk hastalığına da Verticillium dahlie Klebah neden olur. Çiçeklenme döneminde üst yapraklarda aniden solma, sararma ve damar içinde siyah lekelerin görülmesi ile belirlenir. Mücadelesi, her iki etmenin neden olduğu bu solgunluk hastalıkları ile mücadelede bu hastalıkların görülmediği bitkilerle ekim nöbeti, dayanıklı veya toleranslı çeşitlerin ekilmesi önerilir. Ayrıca hastalıklı bitkilerin tarladan kökleri ile birlikte uzaklaştırılması ve yakılması yararlıdır.

  14. Solgunluk

  15. Ayçiçeği Pası: Bu hastalığın etmeni, Puccinia helianthi schw.’ nidir. Genellikle geç ekim yapılan ayçiçeği tarlalarında çiçeklenme döneminden sonra görülmektedir. Pas püstülleri önce yaprağın alt yüzeyini sonra tüm yaprak yüzeyini kaplar. Mücadelesi, pasa karşı dayanıklı çeşitler ekmek yanında ekim nöbeti ve erken ekim

  16. Diğer Ayçiçeği Hastalıkları: Bu hastalıklar, başta kömürümsü çürüme, Macrophomina Phseoli (Maubl.), Phoma oleracea var., Helianhi-tuberosi sacc., Phomopsis sap Botrytis ve Rhizopus’ dur. Bazı kurak yıllarda bitki saplarında Macrophomina (kömürümsü çürüme), rutubet oranı yüksek yerlerde de Botrytis ve Rhizopus tabla çürüklükleri görülebilmektedir. Rhizopus(tabla çürüklüğü) Phoma oleracea

  17. Makaslı Böcek (Lethrus brachiicollis Fairm): Daha çok ayçiçeğinin çıkış, çimlenme döneminde zarar yapar. Fideleri toprak üstünden yiyerek keser. Mücadelesi, tarladan yabancı otları uzaklaştırmak, derin sürüm ve uygun insektisit ile tohumların ve toprakyüzeyinin ilaçlanması ile mümkündür.

  18. Bozkurt (Agrotis sp.) Bitkilerin çıkış sonrası küçük fideciklerini toprak altından yiyip keserek önemli zararlar yapabilmektedir Mücadelesi, ekim öncesi ekilecek ayçiçeği tohumlarını ekimden önce uygun bir insektisitle ilaçlamak; ayçiçeği çıkış yaptıktan sonra görüldüğünde yüzey ilaçması yapmak ile mümkündür.

  19. Tel Kurtları :Tel kurtlarının uzun, parlak, sarı-kahverengi renkli larvaları tohumlara ve genç fidelerin köklerine zarar verir. Köklerin içine girerek galeriler açar ve fidelerin ölümüne neden olur. Tel kurtlarının larvalarına karşı Diazinon, Chlorpryhos veya Endosülfanlı ilaçlardan biri ile ekimden önce toprak ilaçlaması yapılabilir. Basf firmasının geliştirdiği cosmos adlı ilaç ayçiçeğine tek ruhsatlı İlaçtır ve Tunca çeşidimizde başarıyla kullanılmıştır. Tel kurtları (Agriotes spp.) Tel kurdu zararı

  20. Kuş zararı: Ayçiçekleri süt olumu tamamladıktan sonra hasada kadar olan zamanda Kuşların taneleri yemesiyle oluşan zarardır. Önlem olarak tablası eğik çeşitler seçilmelidir

  21. TEŞEKKÜR EDERİM

More Related