400 likes | 708 Views
BDO Denet. VERGİ GÜVENLİK MÜESSESELERİ Maliye Okulu Mezunları Derneği İstanbul Şubesi 3 Nisan 200 7 Hazırlayan ve Sunan: Erdoğan SAĞLAM. TRANSFER FİYATLANDIRMASI (KVK Md.13). Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13).
E N D
BDO Denet VERGİ GÜVENLİK MÜESSESELERİ Maliye Okulu Mezunları Derneği İstanbul Şubesi 3 Nisan 2007 Hazırlayan ve Sunan: Erdoğan SAĞLAM
TRANSFER FİYATLANDIRMASI (KVK Md.13)
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) • Transfer Fiyatlandırması, kurumların ilişkili kişilerle (grup şirketleri, ortaklar, iştirakler, vb.) yaptıkları işlemlerdeki fiyatın, emsallere uygun olarak belirlenmesi sürecidir. • İlişkili kişilerle yapılan ; • Her türlü mal ve hizmet alım-satımındaki, • İmalat, inşaat ilişkilerindeki, • Kiralama-kiraya verme işlemlerindeki fiyatların ve • Her türlü para alış-verişindeki faiz, vade farkı vb.’nin emsallere uygun olması gerekir.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) İLİŞKİLİ KİŞİ; • Kurumların kendi ortakları • Kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurumlar • Kontrol veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumlar • Ortakların yakınları • Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişiler
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) • Transfer Fiyatlandırması, eskiden uygulanan örtülü kazanç dağıtımının daha modern ve uluslararası geçerliği olan kavramlarla yenileştirilmiş biçimidir. Ancak bir yönüyle çok önemli bir farklılık içermektedir : • Eski uygulamada vergi idaresine ait olan ispat külfeti Transfer Fiyatlandırması uygulamasında mükellefe yüklenmiştir. Yani mükellefler, ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlerde uyguladıkları fiyatların emsallere uygunluk ilkesine uygun olarak tespit edildiğini ispatlayacak bilgi, kayıt ve dokümanı peşinen hazırlamak zorundadırlar.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) • Emsallere uygun fiyatın tespitinde 3 ayrı yöntem öngörülmüştür: • Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi • Maliyet Artı Yöntemi • Yeniden Satış Yöntemi • Diğer Yöntemler
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi: • Aralarında ilişki bulunmayan kişi veya kurumlar arasındaki alım-satım işlemlerinde kullanılan piyasa fiyatı ile karşılaştırma esasına dayanır. • İlişkili kişiler ile ilişkili olmayan kişiler arasındaki işlemlerin karşılaştırılabilir olması gerekmektedir. • Karşılaştırılabilirliği etkileyen faktörler: ürünün kalitesi, satış hacmi, pazarın coğrafi konumu, alacak tahsilinde katlanılan risk vb.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) Maliyet Artı Yöntemi: • Emsallere uygun fiyat, ilgili mal veya hizmetin maliyet bedeline uygun bir brüt kar oranı eklenerek tespit edilir. • Uygun brüt kar, mal veya hizmet alım satımının ilişkisiz kişiler arasında gerçekleşmesi halinde oluşan kar oranını ifade eder. • Karşılaştırmanın sağlıklı olması için, karşılaştırılan kurumlardaki maliyet yapısında önemli farklar olmamalıdır. • Bu yöntem imal edilen mallara ilişkin işlemlerde uygulanmaktadır.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi: • İlişkili kişiden alınan ürünün, ilişkisiz kişiye satışında kullanılan fiyata (yeniden satış fiyatı) dayanmaktadır. • Yeniden satış fiyatından, uygun bir brüt satış karı düşülerek bulunan fiyat, ilişkili kişiler arasındaki orijinal mal transferinin emsallerle karşılaştırılmasında kullanılacak fiyat olacaktır. • Brüt kar: yeniden satışı yapanın, satış ve diğer faaliyet harcamaları, kullandığı varlıklar, katlandığı riskler dikkate alınarak hesaplanmalıdır. • Bu yöntem,satıcının ürünü herhangi bir katma değer ilave etmeksizin satması halinde uygulanabilir.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) Diğer Yöntemler ve Yöntem Seçimi: • Yöntemler arasında uygulama açısından öncelik sırası bulunmamaktadır. Sayılan yöntemlerden işlemin niteliğine en uygun olanı seçilmelidir. • Sayılan yöntemlerle emsallere uygun fiyat tespit edilemiyorsa, işlemlerin mahiyetine uygun olarak mükellef kendi belirleyeceği yöntemi kullanabilir. • Kanunda mükelleflere belirleyeceği yöntem konusunda Maliye Bakanlığına başvurarak anlaşma yapma olanağı getirilmiştir. (3 yıl)
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) DÜZELTME: Örtülü olarak dağıtılan kazanç, gelir ve kurumlar vergisi bakımından hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı sayılır (Birinci düzeltme). Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir (Karşı taraf düzeltmesi). Düzeltmenin yapılabilmesi için örtülü kazanç dağıtan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş VE ödenmiş olması şarttır.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK md. 13) Yürürlük ve Uygulama • Transfer Fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı düzenlemeleri1.1.2007’den itibaren yürürlüğe girmiştir. • Bakanlar Kurulu Kararı ve Maliye Bakanlığı Tebliği’nin henüz yayınlanmamış olması düzenlemelerin uygulanmayacağı anlamına gelmemektedir. • 1 nolu KV Tebliğ taslağındaki açıklamalar sınırlı olup yol gösterici mahiyettedir. Yeni ve kapsamlı bir tebliğin hazırlığı devam etmektedir.
VERGİ CENNETLERİ STOPAJI (KVK md. 30/7)
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) Bakanlar kurulunca ilan edilecek ülkeler = Vergi Cennetleri • Vergi cennetlerinde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara, • Tam mükellef kurumların vergi cennetlerindeki işyerlerine, • Nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ÖDEMELER üzerinden, • Ödemenin vergi konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın, • % 30 oranında stopaj yapılacak.
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) • Ödemeye esas teşkil eden belgenin, vergi cennetlerinde bulunan kurumlar tarafından düzenlenmesi vergi kesintisi için yeterlidir. • Vergi cennetlerindeki kurumlara, kapsam dışında olan bir ülke üzerinden ödeme yapılması vergi kesintisini engellememektedir.
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) • Emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri, emsaline uygun fiyatlarla deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması karşılığında yapılan ödemelerle, yapılan işin tamamlanabilmesi için zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti gibi ödemelerde Bakanlar Kurulunun stopaj oranını sıfıra kadar indirme yetkisi bulunmaktadır. • Bu hükme göre stopaja tabi tutulan bir ödeme üzerinden Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre ayrıca stopaj yapılmaz. • Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde ödenen tutar net kabul edilerek brüte gidilir. • Bu stopajın beyanı da Muhtasar Beyanname ile yapılır. • Ödeme sorumlu sıfatıyla KDV de gerektiriyorsa KDV, stopaj dahil brüt tutar üzerinden hesaplanır.
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) %30 Stopaja Tabi Olmayan Ödemeler : • Finans Kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kar payı ödemeleri. (Sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kuruluşlar bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.) • Sigorta ve reasürans ödemeleri. • Kar payı ödemeleri (Bu ödemelerden genel esaslara göre stopaj yapılır.)
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) %30 Stopaja Tabi Tutulması Gereken Ödemeler : • Her türlü mal faturaları (emsaline uygun fiyatlarla alınanlarda düşük ya da sıfır oran belirlenmişse o oran geçerlidir.) • Her türlü hizmet faturaları (komisyon, pazarlama, ilan-reklam, danışmanlık, teknik yardım, royalty, lisans v.b.) • Alınan borcun geri ödemesine ilişkin anapara, faiz ve kar payı ödemeleri (Finans kuruluşlarından temin edilenler hariç)
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) %30 Stopaja Tabi Tutulması Gereken Ödemeler : • Kira faturaları (emsaline uygun deniz ve hava ulaştırma aracı kiralarında düşük yada sıfır oran belirlenmişse o oran geçerlidir.) • İştirak hissesi bedeli (emsaline uygun fiyatla alınanlarda düşük yada sıfır oran belirlenmişse o oran geçerlidir.) • Faturası olmayan ve sebebi açıklanamayan her türlü ödemeler.
Vergi Cenneti Stopajı (KVK md. 30/7) • YÜRÜRLÜK : Bu madde 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. • UYGULAMA: Bakanlar Kurulu hangi ülkelerin kapsama dahil olduğunu henüz ilan etmemiştir. Dolayısıyla uygulamanın başlaması için Bakanlar Kurulunun ilanı beklenecektir.
KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM KAZANCI (KVK Md.7)
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC)Kazancı (KVK.md.7) • Sermayenin vergisiz ya da düşük oranlı vergi uygulayan ülkelere kayma eğilimi her zaman mevcuttur. • Türkiye’de mukim Şirketlerin bu ülkelerdeki iştiraklerinin elde ettikleri kazançlar, ancak dağıtıldığında Türkiye’de vergilendirilebildiğinden, uzun süreler kar dağıtılmamaktaydı. • KVK 7. maddesinde yapılan düzenleme ile, KONTROL EDİLEN YURTDIŞI İŞTİRAKLER, belli şartları taşıdığında, elde ettikleri kazancı fiilen dağıtmasalar dahi ,vergi uygulamaları açısından kar payı dağıtılmış kabul edilerek, Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulması amaçlanmaktadır.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC)Kazancı Yurt dışı iştirakin “kontrol edilen yabancı kurum” (CFC) sayılması için taşıması gereken şartlar şöyledir: • Doğrudan ya da dolaylı olarak; yurt dışındaki iştirakin sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak.(Oran hesaplanırken, iştirake ait ilgili hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte sahip olunan en yüksek sermaye, kar payı veya oy kullanma hakkı oranı esas alınacaktır.) • İştirakin gayri safi hasılatının %25 veya daha fazlasının faiz, kar payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi “pasif karakterli gelirler” den oluşması. (Faaliyetle orantısız sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı ile yürütülen ticari,zirai veya serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler de bu kapsamdadır.) • Asgari gayrisafi hasılat tutarının 100.000 YTL karşılığı yabancı paranın üzerinde olması • İştirakin kurum kazancının % 10’dan az gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Kazancı • Sayılan şartların sağlanması halinde, CFC’nin kazancı, CFC’nin hesap döneminin kapandığı ayı içeren hesap dönemi itibariyle Türkiye’deki tam mükellefin kurumlar vergisi matrahına, beyanname üzerinde, iştirakin hesap döneminin kapandığı tarihteki kontrol oranı esas alınarak dahil edilir. (Hesap döneminin kapandığı tarihte kontrol oranı %50’nin altına düşmüşse, matraha ilave son oran üzerinden yapılır.) • CFC’lerin Türkiye’de vergiye tabi tutulacak kazancı, giderler düşüldükten, istisnalar düşülmeden önceki vergi öncesi kurum kazançlarıdır. Gelir ve gider unsurları Türkiye’deki kurallara göre yeniden değerlendirilmez.Türkiye’de geçerli olan istisnalar uygulanmaz. • CFC kazancı tespit edilirken, varsa bunlara ait geçmiş yıl zararları mahsup edilir. (CFC’nin geçmiş yıl zararları nedeniyle dağıtılabilir karı çıkmıyorsa, Türkiye’de vergilendirme yapılmaz.) • Tam mükellef kurumlar ile tam mükellef gerçek kişilerin birlikte kontrol ettikleri kurumlarda kontrol testi yapılırken gerçek kişilerin payları da dikkate alınır. Arada ilişki olması şart değil. Ancak gerçek kişilerin payı bu kapsamda kurumlar vergisine tabi tutulmaz. • Dolaylı iştirak edilen CFC’lerin kazançları da, doğrudan iştirak edilen CFC kazançlarındaki esaslarla vergilendirilir.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Kazancı • Kontrol edilen kurumların zararları Türkiye’de dikkate alınmaz. Birden fazla CFC varsa, CFC kazançlarının konsolide edilmesi mümkün değil. Yani birinin zararı diğerinin kârından düşülemiyor. • Mükerrer vergilemeyi önlemek için iştirakin yurtdışında ödediği vergiler, Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilebiliyor. Ayrıca karın daha sonra dağıtılması ve Türkiye’ye transferi halinde daha önce Türkiye’de vergilendirilmiş kısım vergi dışı bırakılıyor.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Kazancı • Kontrol edilen yabancı kurumun iştirakinden elde ettiği kar payı pasif karakterli gelirdir. Tebliğ Taslağına göre bu iştirakin aktif ticari faaliyette bulunması durumu değiştirmez. • Tebliğ Taslağına göre, kontrol edilen yabancı kurumun iştirak ettiği kurumların 1/1/2006 tarihinden önceki hesap dönemlerine ilişkin geçmiş yıl karlarının, bu tarihten sonra kontrol edilen yabancı kuruma dağıtılması halinde, kar dağıtımının yapıldığı tarih itibarıyla kazanç elde edilmiş sayılacak, dolayısıyla bu kazançlar da kontrol edilen yabancı kurum kazancının hesabında dikkate alınacaktır. • Tebliğ Taslağında, CFC’nin karını sermayesine eklemiş olması halinde dahi, bu karların Türkiye’de vergilendirileceği belirtiliyor.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Kazancı ÖRNEK :Türkiye’de kurulu bir şirketin, yurt dışında kurulu bir şirketin sermayesine katılım payı 2006 itibariyle %50 olup yıl içinde değişmemiştir. Yurt dışında kurulu şirketin 2006 yılında elde ettiği temettü, faiz, kira, menkul kıymet alım-satım kaynaklı gayri safi hasılatının YTL karşılığı 1.000.000 YTL’dir ve ticari, sınai, vb. kaynaklı başkaca geliri yoktur.Diğer veriler şöyledir: • Ticari Bilanço Karı (Vergi öncesi)..…… 700.000 • KKEG………………………………….(+) 100.000 • Vergiden İstisna Tutar………………..(-) 500.000 • KV Matrahı……………….........300.000 • KV Tutarı (KV oranı %15 )…….45.000 • Efektif Vergi Yükü………………………….: % 6,87 (45.000 / 700.000 – 45.000)
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (CFC) Kazancı Buna göre, yurt dışında kurulu şirket, Türkiye’deki şirket açısından 2006 yılı itibariyle Kontrol Edilen Yabancı Kurum Statüsünde olup, diğer şartlar da sağlanmış olduğundan, kar dağıtımı yapılmasa dahi istisna öncesi kurum kazancının, yıl sonunda da geçerli kontrol oranı olan %50 nispetinde, yani (700.000 x %50 = 350.000 YTL) olarak Türkiye’deki kurumun kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerekir. Yurt dışında ödenen 45.000 YTL tutarındaki verginin mahsup edilmesi mümkündür. ( KVK md. 33/2 )
ÖRTÜLÜ SERMAYE (KVK Md.12)
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar • Ortaklardan ya da ortaklarla ilişkili kişilerden olan borçlanmalar : - İşletmede kullanılırsa ve, - Borcun tutarı, dönem içerisinde herhangi bir tarihte kurumun özsermayesinin 3 katını aşarsa, borcun özsermayenin 3 katını aşan kısmı Örtülü Sermaye mahiyetini taşır. • Bu borç için, borcu kullandıran kişi, faiz ya da kur farkı yürütmemişse, herhangi bir sorun yok. .
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar • Örtülü sermaye sayılan borç için yürütülen faiz ve kur farkları (yani borcun kurumun özsermayesinin 3 katını aşan kısmına tekabül eden faiz ve kur farkları tutarı) örtülü sermayeye yürütülen faiz olarak değerlendirilir ve gider kabul edilmez. (KKEG olarak değerlendirilir.) • Borcun işletmede ne kadar süre (1 gün ya da 1 yıl ) kullanıldığının önemi yok. Önemli olan borcun tutarının kurumun özsermayenin 3 katını aşması. Örneğin ortaklardan ya da ilişkili kişilerden yapılan borçlanmalar, kurumun özsermayesinin 3 katını aşmadığı müddetçe, kurumda yıllarca kullanılsa dahi bu borca yürütülen faiz ve kur farkları gider yazılabilir.
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar • Ortaklardan yapılan borçlanmalar herhangi bir ortaklık payı aranmaksızın örtülü sermaye kapsamına giriyor. Ortakla ilişkili kişi ise, ortağın, doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu veya en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya da doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az %10’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu ifade ediyor. • Bize göre madde metninde olmamasına rağmen, Tebliğ Taslağında, iştiraklerden yapılan borçlanmalar da ortaktan sağlanmış borç gibi değerlendirilip asgari bir ortaklık payı aranmaksızın örtülü sermaye kapsamında görülüyor. Oysa bunların bu kapsamda değerlendirilebilmesi için iştirakin ortakla ilişkili kişi tanımına girmesi gerekir. • Banka veya benzeri finans kurumlarından temin edilerek aynı şartlarla, (aynı vade, faiz gibi) kısmen veya tamamen kullandırılan borçlanmalar, örtülü sermaye kapsamı dışında tutuluyor. Dolayısıyla, özellikle kredibilitesi yüksek olan grup şirketinin finans kuruluşlarından temin etmiş olduğu krediyi, aynı faiz ve vade ile birden fazla şirkete paylaştırması durumunda örtülü sermayeden söz edilemeyecek.
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar Kurum (E) Gerçek Kişi (I) Kurum (H) % 99 % 11 % 99 Kurum (D) ORTAK KURUM (B) % 11 % 10 Kurum (G) Borcu Kullanan Kurum (A)Ortak Gerçek Kişi (C) % 10 Kurum (J) % 10 İştirak Kurum (İ) % 10 Kurum (K) Kurum (F)
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar • Bir borcun örtülü sermaye sayılabilmesi için ön koşul işletmede (ya da yatırımların finansmanında) kullanılması. Ortak veya ilişkili kişiden alınıp, aynı şartlarla başkalarına kullandırılan borçlar,örtülü sermaye kapsamında değerlendirilmiyor. • Taslakta, piyasa koşulları ve ticari teamüllere uygun olarak yapılan mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak doğan borçların örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacağı belirtiliyor. Aynı kabul tarzının finansman gideri yaratmayan borçlanmalar için de kabulü gerektiğini düşünüyoruz. • Tebliğ taslağında, örtülü sermayenin varlığının tespitinde, aynı kişiden olan alacaklar ile borçların birbirine mahsubunun mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bu sebeple bu tür ilişkili kişilerle tek bir cari hesap tutulması önerilir. • Dövizli borçlara ilişkin borç/öz sermaye hesaplamasında her bir borcun alındığı tarihte geçerli olan döviz kuru esas alınacaktır. Dövizli borcun izleyen yıla sarkması halinde izleyen yıl için söz konusu hesaplama, borcun ödenmeyen tutarının, bilanço günü itibarıyla VUK hükümlerine göre değerlenmiş tutarı baz alınmak suretiyle yapılacaktır.
Örtülü Sermaye Sayılabilecek Borçlanmalar • Tebliğ taslağında, alınan avansların da, finansman imkanı sağladığından, borçlanma olarak değerlendirilip, örtülü sermayeye hesabında dikkate alınacağı belirtilmektedir. (İnşaat işlerindeki istihkak ödemeleri bu kapsamda değerlendirilmemiştir.) • Örtülü sermaye olarak değerlendirilen borçlanmalar nedeniyle doğan lehe kur farkları (kur farkı gelirleri) de söz konusu borcun, örtülü yoldan konulan bir sermaye olarak kabul edilmesinin bir sonucu olarak, vergiye tabi olmayacak, yani matrahtan düşülecektir. • Örtülü sermayeden kaynaklanan kur farkı gider ve gelirlerinin tespitindeki güçlükler nedeniyle, olay bazında en gerçekçi sonucu verebilecek yaklaşımlar yapılmalıdır. Bu tespit için belli bir formül yoktur.
Dönem Başı Özsermayenin Tespiti Kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit edilmiş olan hesap dönemi başındaki öz sermayesi esas alınacaktır. VUK’nun 192 nci maddesi uyarınca öz sermaye aktif (mevcutlar ile alacaklar) toplamı ile borçlar arasındaki farktır. Negatif özsermayesi bulunan kurumlarda borcun tamamı örtülü sermaye sayılır. Dönem başı özsermayesi edilirken ; • VUK’na uygun olmayan gelir ve gider tahakkukları ile karşılıklara • VUK’na uygun olmayan değerlemelere • ve bunlar gibi özsermayeyi etkileyen uygulamalara DİKKAT!!!
Düzeltme Uygulaması • Düzeltme için örtülü sermayeyi kullanan kurumun ilgili dönemde gideri KKEG olarak matraha ilave etmiş olması yeterlidir. Bu durumda alacaklı kurum, faiz ve kur farkı gelirini iştirak kazancı istisnasına tabi tutabilir. • Hesap dönemi kapandıktan sonra örtülü sermaye kullandıran kurumun yapacağı düzeltme talebi ya da yapılacak bir tarhiyat nedeniyle ortaya çıkan kurumlar vergisi farkı kesinleştikten ve ödendikten sonra, karşı tarafta da gerekli düzeltme işlemi yapılabilecektir. • Örtülü sermayeden doğan faiz ve vade farklarının kar dağıtımı sayılması, onun stopaja tabi tutulması için bir ön koşul olmakla beraber, stopaj için faiz ve vade farkının tahakkuku yeterli görülmeyip ödenmiş olması koşulu da aranmaktadır. Diğer yandan tebliğ taslağında, stopaj yapılırken, ödenen bu tutar net kabul edilmekte ve brütleştirme yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Örtülü Sermayeden Doğduğu İçin Kabul Edilmeyen Faiz, Vade Farkı ve Kur Farklarının KDV’si İndirilebilmelidir. KDVK’nun 30/d maddesine göre, GVK ve KVK uyarınca indirimi kabul edilmeyen giderlerin KDV’si indirim konusu yapılamaz. Bu maddenin, örtülü sermayeden doğan giderlerin KDV’si için uygulanmaması gerekir. Çünkü örtülü sermaye de sayılsa, ortada KDV’ne tabi olan bir finansman hizmeti vardır ve bu hizmet borçlu şirket tarafından kullanılmıştır. Nitekim 55 nolu KV Tebliğinde, finansman gider kısıtlaması uygulamasında, kurumlar vergisi yönünden indirimi kabul edilmeyen giderlerin KDV’sinin indirimi, bu giderler işle ilgili olduğu için kabul edilmiştir.
2006 YILI KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN DOLDURULMASI İLE İLGİLİ BAZI TARTIŞMALI KONULAR
Serbest bölge faaliyeti ile ilgili finansal gelirler • 2006 yılı başından, yatırım indiriminin kaldırıldığı 8 Nisan 2006 tarihine kadar olan dönemde yeni başlayan yatırımlar • Yatırım indiriminden yararlanan kurumlara vergi oranı olarak genel oran yerine % 30 oranının uygulanması • Geçici vergi için yapılan, yatırım indiriminden yararlanma tercihinin kurumlar vergisi için yıl sonunda değiştirilip değiştirilemeyeceği • Yatırım indiriminden istenirse geçmiş yıl zararlarından önce mahsup edilip edilemeyeceği • Dar mükellef kurumlara yapılan kar dağıtımlarında, yatırım indirimi kaynaklı kazanca anlaşmadaki avantajlı oranın uygulanıp uygulanmayacağı